Seçim sathı mailinde jeopolitik riskler de, kur da yükselişe geçti
Mustafa
Durmuş
Artık bir şey net olarak biliniyor:
Ülkede bir süredir uygulanmakta olan, başta
faiz politikası olmak üzere ülkeyi yönetenlerin sınıfsal ve siyasal çıkarlarını
önde tutan bir dizi ekonomi politikası sonucunda işsizlik, gelir
adaletsizlikleri ve yoksulluk iyice arttı.
Bu politikalar sonucunda, aynı zamanda, hem
dövize ve altına yönelim arttı, hem enflasyon yüzde 100’leri aştı, hem Merkez
Bankası rezervleri eridi, hem de Hazine adeta patlayan faiz ödemeleri yüzünden ciddi
bir krize doğru sürüklendi.
Buna bugünlerde bir de artan jeopolitik
riskler eklenince enflasyonun da, döviz kurunun yükselişinin de artık dizginlenebilmesi
çok zor görünüyor.
İşin kötüsü, iktidar bloku tüm bunların
farkında olmasına rağmen, seçim sathı mailine girildiğinden olsa gerek, bu kötü
ekonomik tablo ortada iken bu durumu daha da kötüleştirecek bazı jeopolitik
riskleri göz almaktan çekinmiyor.
Üstelik ekonomideki bu kötü durumu
düzeltebilecek ne Merkez Bankası’nın, ne de Hazine’nin elinde araç kalmış
olmasına rağmen bu riskleri alıyor. Bu da iktidar blokunun derinde yatan
zorluklarının ve zorunluluklarının boyutlarının üzerinde iyice düşünüp, ona
göre analiz yapmamızı gerekli kılıyor.
KKM
servet sahiplerine yaradı
Faizden başlayalım.
Ülkedeki normal banka mevduat faizi oranı
dünyanın en düşük reel (enflasyondan arındırılmış) faiz oranı çünkü yaklaşık
eksi (-) yüzde 54-56 civarında seyrediyor.
Diğer yandan büyük mevduatlara sahip
olanların önemli bir kısmı paralarını Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında
değerlendirdikleri için, hem kur farkını faiz olarak alıyorlar, hem de gelir
vergisi ve kurumlar vergisinden muaf tutuldukları için net yüksek reel faiz
geliri sağlıyorlar. Yani KKM işi küçük mevduat sahiplerine değil, servetlerini
daha önce dövizde tutan bazı servet zenginlerine yaradı.
Maliye
halktan vergi alıyor, Hazine bunu rantiyeye faiz olarak ödüyor!
Ancak bu işin Hazine, dolayısıyla da kamu
açısından ödenecek bedel cinsinden bir boyutu daha var.
Öyle ki Mayıs 2022 itibariyle Hazine iç
borçlarının anapara stoku 1,5 trilyon lira iken, bu borçlar için ödenecek
faizlerin toplamı 2 trilyon lirayı geçti. Dahası iç borç anapara (stok)
ödemeleri bu yılın ilk 5 ayında 187 milyar lira artarken, iç borç faiz
ödemeleri 1,3 trilyon lira civarında arttı. Sadece Mayıs ayındaki bir aylık faiz
ödemesi artışı ise 309 milyar liradan fazla oldu. (1) Bu da ülke tarihinde bir
ilk olsa gerek.
Kısaca Hazine, özellikle de son beş aydır,
artık faizciye çalışır olmuş. Bu da bankaların ilk çeyrekteki net kârlarındaki
yüzde 300’lere varan artışın nasıl gerçekleştiğini gösteriyor. Maliye halktan
ÖTV, KDV, Gelir Vergisi biçiminde vergi alıyor ve Hazine bu vergi gelirlerini faiz
biçiminde rantiyeye ödüyor, işin özü bu.
Dış borçlara gelince; Hazine dünyanın en
yüksek faiz getirilerinden birini sunuyor yabancı finansal yatırımcıya. Buna
rağmen, Merkez Bankası’nın bu ayki verilerine göre, Hazine bir dış borç çevirme
sorunu ile karşı karşıya. Zira önümüzdeki 12 ay içinde ülkenin geri ödemesi
gereken yaklaşık 181 milyar doları aşan kısa vadeli dış borcu var. (2)
Buna yaklaşık 40 milyar dolarlık yıllık
cari açığı da eklediğimizde 12 ay içinde 220 milyar doların bulunması
gerekiyor. Havuzda böyle bir para yok. Yeni borçlanmanın önündeki en büyük
engel ise ülkenin malum nedenlerden ötürü 720’ye kadar yükselen CDS’leri (risk
primleri). (3) Bu da dış borçlanma
maliyetlerinin, dolayısıyla da kamunun, halkın ödeyeceği bedelin daha da
artacağı anlamına geliyor.
Goldman Sachs’a göre ülkenin yeterli
düzeyde döviz rezervi de yok. Zira ticari borç verenler ve diğer merkez
bankalarıyla yapılan takaslar (swap) hariç tutulduğunda, Merkez Bankası’nın net
rezervleri eksi (-) 63,3 milyar dolara ulaştı. Rezervler sadece 1 haftada 4,8
milyar dolar eridi. (4)
NATO, Yunanistan, Rojava riskleri
Jeopolitik riskler alanına gelince; siyasal
iktidar NATO’ya katılmak için başvuran, İsveç ve Finlandiya’nın bu üyeliklerine
karşı çıkıyor görünüyor, bu da doğallıkla NATO içinde soğuk rüzgârlar
estiriyor.
Ayrıca iktidarın Yunanistan Başbakanı
Miçotakis’e yaptığı sert çıkış ve son olarak Suriye’de, özellikle de Rojava’yı
hedef alan askeri operasyonlarla ortaya çıkan yeni bir savaş olasılığı TL’nin dolar
ve avro karşısında yeniden değer kaybetmesine yol açtı. Öyle ki dolar 25 Mayıs
itibarıyla 16.30’u, avro 17.40’ı aştı.
Sonuç: Seçim yaklaşırken iktidar bloku çoklu krizleri derinleştirme riskini almış görünüyor
Artık iktidarın elinde, döviz kurundaki
yükselişi önleyebilecek bir araç neredeyse kalmadı. Merkez Bankası
rezervlerinin eritilmesi pahasına, kamu bankaları aracılığıyla dövize yapılan arka
kapı müdahaleleri ve tasarruf sahiplerini dövizden uzaklaştırıp ‘liralaştırmaya’
yönelten (büyüklüğü 850 milyar lirayı bulan) Kur Korumalı Mevduat
uygulamalarıyla bir süredir yapay bir biçimde belli bir düzeyde tutulan döviz
kurunun yükselişi artık önlenemiyor.
Bu da ‘enflasyon korumalı devlet tahvili’
gibi fiilen faiz oranlarını yüzde 80’e fırlatan, “şapkadan yeni bir tavşan daha
çıkarmak” anlamına gelebilecek, yeni bir
takım yolların aranmasına neden oluyor. (5)
Eğer bu da hayata geçirilirse, bunun
kaçınılmaz sonucu, lira cinsi mevduatlardan kaçış, daha da önemlisi hızla
artmakta olan olarak bütçe açıklarının daha da artması, ülkenin çoklu
krizlerine bir de kamu maliyesi krizinin eklenmesi, kısaca halkın daha da
yoksullaşması olacak.
Özetle, iktidar bloku, bir kez daha, kısa
vadeli çıkarlar için, ülkenin, toplumun uzun vadeli çıkarlarını gözden
çıkartmış görünüyor.
Dip notlar:
(1) https://www.dunya.com/kose-yazisi/bu-nasil-borc-yonetimi-ic-borc-faizi-bes-ayda-13-trilyon-artti
(23 Mayıs 2022).
(2) Kısa
vadeli dış borç istatistikleri, Mart 2022, https://www.tcmb.gov.tr
(23 Mayıs 2022).
(3) https://tr.investing.com/rates-bonds/turkey-cds-5-year-usd-streaming-chart
(25 Mayıs 2022).
(4) https://www.bloomberg.com/news/articles/turkish-lira-weakens-to-lowest-since-2021-currency-meltdown?srnd=premium-middle-east
(24 May 2022).
(5) https://www.sozcu.com.tr/2022/finans/bankacilik-sektoru-enflasyon-korumali-tahvil-nedeniyle-endiseli
(18 Mayıs 2022).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder