Bazı gazeteciler ve ‘2022 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’
Mustafa
Durmuş
7
Mayıs 2021
İBB Başkanı E. İmamoğlu’nun, Karadeniz
gezisi sırasında, gezi otobüsünde bazı gazetecilerle birlikte verdiği bir
fotoğraf sosyal medyada haklı olarak çok eleştirildi.
Uzun
süre akıldan çıkmayacak bir fotoğraf
Çünkü İmamoğlu’nun bu fotoğrafta birlikte görüntülendiği bazı gazetecilere, özellikle de muhalefet tarafında, uzunca bir zamandır ciddi tepkiler söz konusu. Bu fotoğrafın Başkan’ın milyonlarca destekçisinin kafasını karıştırdığı, birçoğunu da hayal kırıklığına uğrattığı kesin.
Tesadüfe bakın ki, aynı günlerde ‘Sınır Tanımayan Gazeteciler’ tarafından yıllık olarak hazırlanan ‘2022 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’ yayınlandı.
Can
sıkan bir rapor
Bu rapor (1) Türkiye’nin basın özgürlüğü
açısından ne kadar kötü durumda olduğunu ortaya koyuyor, söz konusu fotoğrafla
birlikte değerlendirildiğinde ise en iyimser değerlendirmeyle, can sıkıyor.
Çünkü Muhalefetin en güçlü potansiyel Cumhurbaşkanı
adaylarından birisi olan İmamoğlu’nun hemen solunda ve karşısında ülkedeki
basının bu hale gelmesinde azımsanamayacak payları olan büyük iktidar
medyasının bazı ünlü (!) gazetecileri de yer alıyor. Bu durum ilkesizliğin
artık çürüme boyutlarına eriştiğinin de bir göstergesi maalesef.
Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından hazırlanan
yukarıda sözü edilen raporda basın özgürlüğünün durumu ya da düzeyleri; “medya
bağımsızlığı”, “şeffaflık” ve “genel olarak medya ortamı” gibi bir dizi
gösterge aracılığıyla sergileniyor.
Bu yılki raporda, genel olarak “demokratik toplumlarda bile ötekileştirmenin
ve bölünmelerin arttığı” vurgusu yapılırken, bazı ülkelerin notu raporda yer
verilen endeksin en kötü kategorisine (basının çok ciddi baskı altında olduğu
durum) düşürülmüş.
Bu ülkeler: Honduras, Belarus, Rusya,
Myanmar, Bangladeş, Pakistan, Afganistan, Kuveyt ve Umman gibi daha ziyade
despotik yönetimler altında yönetilen ülkeler.
Basın
özgürlüğü haritası
Aşağıdaki haritadan da görülebileceği gibi
(2), Kuzey Kore endeksin en alt sıralarında (en kötü durumda) yer alırken, onu
Eritre ve İran takip ediyor. Kuzey
Avrupa dünya çapında en yüksek basın özgürlüğü seviyelerine sahip bölge,
örneğin Norveç ilk sırada yer alıyor. Onu
ilk üçte Danimarka ve İsveç takip ederken, ilk beşi Estonya ve Finlandiya
tamamlıyor.
Örnek olarak, mavi renkli ülkeler ‘basın
özgürlüğünün iyi durumda olduğu’, buna karşılık koyu kahverengi renkli ülkelerse
‘oldukça kötü durumda olduğu’ ülkeler olarak işaretlenmiş.
Türkiye
‘en kötü dördüncü aşamada’
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu açık
kahverengi ile boyanmış ülkelerde ise basın özgürlüğü açısından “ciddi sorunların
olduğu” tespiti var. Yani Türkiye toplam
beş düzey arasında en kötü dördüncü düzeyde bulunuyor. Bu düzeyden bir sonrası artık
son durak olan ve Rusya, İran, S. Arabistan, K. Kore gibi ülkelerdeki durum
olan basın özgürlüğünün neredeyse hiç olmadığı “çok ciddi durum” olarak nitelendiriliyor.
Basın
özgürlüğü listesi
Özetle, toplam 180 ülkenin yer aldığı
listede Türkiye’nin bu yılki sırası 149. Yani Türkiye 100 puan üzerinden 41.25
puana sahip. Kısaca basın özgürlüğü karnemiz endişe verici bir düzeyde.
Uganda, Özbekistan, Fas, Cezayir, Birleşik
Arap Emirlikleri, Zimbabwe, Somali, Libya, Kolombiya ve Sri Lanka gibi ülkeler
basın özgürlüğü açısından Türkiye’den daha iyi durumdaki ülkeler.
‘Sosyal Gelişme Endeksi
2021’
Türkiye’nin
demokrasi karnesini sadece basın özgürlüğüne indirgemek doğru olmaz. Bunu daha
büyük bir resmin içinde görmekte fayda var.
‘Sosyal
Gelişme Endeksi’ adı verilen bir endeks de bunu yapmaya çalışıyor. Küresel
çapta olmak üzere her yıl hazırlanan bu endeksin en sonuncusu 2021 yılına ait.
(3)
Endeksin
düzenlenme amacının; 8 milyara yakın insanın ve 168 ülkenin sosyal olarak
gelişme durumunu (üstelik on yıl geriye dönük olarak) ölçmek, insanlara ve politika
yapıcılara ülkelerinin sosyal ve ekolojik konularıyla ilgili olarak güvenilir
bilgiler sunmak, böylece sosyal gelişmeyi (eşitlikçi, içermeci ve refahı
artıran bir topluma doğru) hızlandırmaya yarayabilecek eylemlerinde,
politikalarında bu verileri kullanmalarını sağlamak olduğu ileri sürülüyor.
Aşağıdaki
tablo bu amaçla hazırlanmış. Bu tabloda da üç farklı renk ülkenin ekonomik, demokratik
ve sosyal haklarla ilgili durumunu gösteriyor: Mavi renk ‘iyi’, sarı renk ‘orta’
ve kırmızı renk ‘kötü’ durumun göstergeleri.
Türkiye üç ana göstergenin üçünde de (Temel İnsan İhtiyaçlarının Karşılanması, Toplumsal Olarak İyi Olma Durumu, İmkânlar ve Haklar) kırmızı nokta ile işaretlenmiş, yani kötü durumda. Toplamda 168 ülke arasında 87’nci, ilk gösterge açısından 70’nci, diğer ikisi açısından ise 80’inci ve 113’ncü sırada yer alabiliyor.
Yani
ülke ekonomik, sosyal ve demokratik haklar açısından oldukça geri bir durumda.
Göstergelerin özellikle de 2013 yılından bu yana kötüleştiğinin altını çizelim.
Son
olarak, özellikle de ‘İmkânlar ve Haklar’ başlığı altında yer alan ‘Kişi
Hakları’nda 150’nci sırada, ‘Politik
Haklar’da 105’nci sırada, ‘İfade Özgürlüğü’nde 154’ncü sırada, ‘Adalete
Erişim’de 145’nci sırada ve ‘Azınlıklara karşı ayrımcılık ve şiddet’
sıralamasında 166’ncı sırada olmamız, ülkenin demokrasiden ne denli
uzaklaştığını açık ve net bir biçimde gösteriyor.
Dip notlar:
(1) https://rsf.org/en/2021-world-press-freedom-index-journalism-vaccine-against-disinformation-blocked-more-130-countries
(4 May 2022).
(2) https://www.statista.com/chart/13640/press-freedom-index
(4 May 2022).
(3) https://www.socialprogress.org/?code=TUR
(4 Mayıs 2022).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder