Hani
bu yıl Ay’a gidecektik?
Mustafa
Durmuş
23 Nisan 2023
Seçimlere sayılı günler kala iktidar müjde
üzerine müjde veriyor. Son müjde malumunuz doğal gaz ile ilgili.
Bu kaçıncı doğal gaz müjdesidir doğrusu
hafızamızda tutmak zor. Kaldı ki daha önce başka konularda verilen müjdelerin
neredeyse hiç biri tutmadı. Örneğin daha önce verilen, bu yıl kişi başı milli
gelirin 25,000 dolara çıkacağı müjdesi gibi gerçekleşmeyen bir müjde önümüzde
duruyor. Çünkü kişi başı milli gelir 2013 yılının bile gerisine düşerek 9,000
dolar civarında kaldı. 6 Şubat
depremlerinde ise ülkede alt yapının ve iktidarın felaketleri yönetme
becerisinin ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktı.
Müjdelerin
satın alıcıları var
Ancak ülkede azımsanamayacak büyüklükte bir
nüfus bu tür fantastik (hayal ürünü olan) müjdeleri seviyor. Bu yüzden de son
21 yıldır iktidarlar yerine getirilmesi imkânsız da olsa bu yönde sözler ve
müjdeler verebiliyorlar.
Bu müjdelerden biri iki yıl önce
verilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 yılının Şubat ayında Türkiye’nin Milli
Uzay Programı’nın tanıtımında konuşurken, “18 yıldır Allah’ın kendilerine güzel
hizmetler, yatırımlar, atılımlar vesilesiyle milletin huzuruna çıkmayı nasip
ettiğini” belirterek, “2023 sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz
kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz.
Yüzyıllar boyunca yeryüzünde adaletin, ahlakın ve barışın öncülüğünü yapan
medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı aralıyoruz, uzaya gitme
niteliklerine sahip gönüllüler arasından seçilecek bir Türk vatandaşını uzaya
göndermek istiyoruz” demişti. (1)
Oysa Ay’a iniş yapmak pek kolay bir iş
değil. Öyle ki şu ana kadar sadece Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler
Birliği ve Çin Ay’a başarıyla iniş yaptılar ve araçlarını yürüttüler. Ay
yüzeyi, 2019’da düşen Beresheet adlı özel olarak inşa edilmiş bir İsrail uzay
aracı da dâhil olmak üzere misyonlarını başaramayan sayısız enkazla dolu.
Listede
Türkiye yok!
Dahası, Natura adlı bilimsel bir dergi, 2023
yılında Ay’a bir dizi seyahatin yapılacağını açıkladı ve bu inişleri
gerçekleştirecek olan firmaların listesini yayımladı. (2)
Kısaca, Ay’a ilk iniş aracı bu ay gidecek
ve Ay bilimi ve keşfi için yeni bir çağın sinyalini verecek. 5 Nisan gibi erken bir tarihte, Japonya
Tokyo merkezli ispace firması, ay yüzeyine başarılı bir şekilde inen ilk özel
şirket olmaya çalışacak. Uzay
aracı güvenli bir şekilde yere inerse, Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma
Ajansı ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden Ay’a gezici (rovers) teslim edecek.
Bu inişler Ay’ın keşfinde yeni bir çağın
başlangıcı olacak. Öyle ki dünyanın en yakın komşusu olan Ay’a bir dizi ticari misyon,
çeşitli şirketler ve ülkeler tarafından gerçekleştirilen bir dizi proje
kapsamında bu yıl başlatılacak.
Ay’a
gidecek olan şirketler
Nisan ayında Ay’a iniş yapması planlanan ispace
ve SpaceIL’in misyonunun ticari gezi, bunların dışındakilerin NASA’nın Ticari
Ay Yükü Hizmetleri (CLPS) programı kapsamında olduğu belirtiliyor. Bu inişlerin
dünya kapitalizminin hangi ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olduğu ayrı bir
tartışma konusu. Ama bu listeye bakıldığında Türkiye’ye ait özel bir şirketin
ya da devlet kurumunun 2026 yılına kadar Ay’a iniş yapacak bir organizasyonunun
olmadığı görülüyor.
Sonuç
olarak
Ay’a inişin, eşitsizliklerin ve
adaletsizliğin tavan yaptığı ülkede yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı,
işsizlik, yoksulluk, açlık çeken geniş halk kitlelerinin dikkatlerini bu
sorunlardan uzaklaştırmak için ortaya atılan fantastik müjdelerden biri daha
olduğu ortaya çıkıyor.
Kaldı ki bir ülkenin gelişmişliği,
kalkınmışlığı Ay’a iniş yapabilmesi ya da SİHA ve İHA gibi savaş araçlarını
üretmesiyle değil; ülkeyi yönetenlerin depremler, seller, pandemiler gibi doğa
olayları nedeniyle ortaya çıkabilecek zararı en azda tutabilmesiyle, ülkede
sosyal adaleti, barışı ve eşit yurttaşlığı tesis edebilmesiyle, emekçilerin
haklarına ve doğaya saygı göstermesiyle, gıda güvenliğini sağlamasıyla ve ülke
insanının açlık ve yoksulluğa ve yardımlara mahkûm olmadan onurlu bir biçimde
yaşamlarını sürdürebilmesiyle ölçülür.
Bu bağlamda halkımıza verilebilecek en
hakiki müjde, ülkede yakın zamanda barışın, demokrasinin ve sosyal adaletin
tesis edileceği, savaşsız ve sömürüsüz bir toplumun inşa edileceği müjdesidir.
Dip notlar:
(1) https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/cumhurbaskani-erdogan-2023-te-ay-a-gidecegiz (10
Şubat 2021).
(2) Private companies are
flocking to the Moon — what does that mean for science?, https://www.nat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder