Kısa
vadeli dış borçlarda Merkez Bankası’nın artan rolü bize ne söylüyor?
Mustafa
Durmuş
20
Aralık 2023
Bu yılın ilk 10 aylık Kısa Vadeli Dış Borç Stoku verileri
geçen hafta açıklandı.
Kısa vadeli dış borç stoku, “herhangi bir tarih
itibarıyla kullanımı gerçekleştirilmiş olan ve bir ekonomide yerleşik kişilerin
yerleşik olmayanlara borçlu olduğu; kullanım tarihinden itibaren 1 yıl içinde
anapara ve/veya faiz ödemesi/ödemeleri yapılmasını gerektiren cari, şartlı
olmayan yükümlülüklerin bakiyesi” (1) olarak tanımlanıyor.
Bu stok şu kalemlerden oluşuyor: Merkez Bankası (TCMB)
nezdindeki mevduatların kısa vadeli kısmı, bankaların ve diğer sektörlerin kısa
vadeli kredileri (yurt dışında ihraç edilmiş tahviller dâhil), diğer sektörlerin
kısa vadeli ticari kredileri, yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin
(bankalar hariç) yurt içinde yerleşik bankalardaki döviz cinsinden
mevduatlarını gösteren Döviz Tevdiat Hesabı (DTH), yurt dışında yerleşik
bankaların yurt içinde yerleşik bankalardaki döviz cinsinden mevduatları
gösteren banka mevduatı ve yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin
(bankalar dâhil) yurt içinde yerleşik bankalardaki TL cinsinden mevduatları.
220
milyar dolarlık bir kısa vadeli borç stoku
TCMB’nin bültenlerinde iki farklı kısa vadeli dış borç
stoku rakamına yer veriliyor. Örneğin son bültende, ilki 2022 yılsonuna göre hesaplanan
170,7 milyar dolar, ikincisi ise orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl
veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre
kısa vadeli 219,9 milyar dolara yer veriliyor (2). Bu borçların yüzde 50’sinden
fazlasının ABD doları cinsinden olduğunun altını çizelim.
Bu rakamlardan hangisi dikkate alınırsa alınsın,
ülkenin kısa vadede geri ödenmesi ya da çevrilmesi gereken ciddi bir dış borç
stokunun bulunduğu çok açık. Bu da, yıllık 50 milyar doları aşan bir cari açık
ile birlikte değerlendirildiğinde, ülke ekonomisinin yabancı kaynağa ne denli
bağımlı hale getirildiğinin bir kanıtını oluşturuyor.
TCMB’nin
payı yüzde 40’a yükseldi
Ayrıca kısa vadeli dış borç stokunun bileşimindeki
değişim devletin Merkez Bankası (TCMB) aracılığıyla ekonomideki rolünün giderek
artmakta olduğunu gösteriyor.
Öyle ki geçen yılın son çeyreği ile bu yılın Ekim ayı
arasında kısa vadeli borç stoku toplamda yüzde 15 oranında (21,6 milyar dolar),
bankaların kısa vadeli kredileri yüzde 5 oranında (3,4 milyar dolar) ve diğer
sektörlerin ithalat borçları biçimindeki kısa vadeli borçlanması yüzde 10 oranında
(5,2 milyar dolar) arttı. Buna karşılık Merkez Bankası’nın borçlanmasındaki
artış yaklaşık yüzde 40 oldu (13 milyar dolar).
Tablo 1: Kısa Vadeli
Dış Borç Stokundaki Değişim
|
2022/4Ç |
2023 Ekim |
Net değişim (milyar dolar) |
Yüzde değişim (%) |
Merkez Bankası
Borçları (Mevduat*) |
32,790 |
45,796 |
13,006 |
40 |
Bankalar (Kısa
vadeli krediler**) |
62,296 |
65,683 |
3,4 |
5 |
Diğer Sektörler
(İthalat borçları***) |
54,044 |
59,197 |
5,2 |
10 |
Toplam KVDB |
149,103 |
170,676 |
21,573 |
15 |
(Kaynak: TCMB. * Mevduat: TCMB nezdindeki mevduatlar, yurt dışında yerleşik vatandaşlarımıza ait Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları ve Süper Döviz Hesapları ile diğer merkez bankalarıyla yapılan ikili para takası (swap) anlaşmaları sonucu gerçekleşen mevduat takasları ve yurt dışı bankalarca TCMB nezdinde açılan depo hesaplarını göstermektedir. ** Kısa Vadeli Kredi: Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışında yerleşik banka ve ticari kuruluşlardan sağladıkları kısa vadeli döviz veya Türk Lirası kredileri ile repo yoluyla sağlanan yurt dışı kaynakları ve fonları kapsamaktadır. *** İthalat Borçları: İthalat işlemlerinde ödemenin malın teslimi gerçekleştikten sonraki bir dönemde yapılmasından kaynaklanan kısa vadeli borçları göstermektedir).
TCMB
2016’dan bu yana aktif olarak devrede
Aslında Merkez Bankası’nın dış finansman kaynağı elde
etmedeki rolü 2016 yılından bu yana belirgin biçimde arttı.
Bu durum aşağıdaki Tablo 2’den de görülebilir. Öyle ki
2016 yılında TCMB’nin payı binde 4 iken bu pay son 7 yıl içinde sürekli olarak
arttı ve 2023 yılında yüzde 40’a yaklaştı.
Tablo
2: TCMB Borçlanmasındaki Değişim (2016/4Ç-2023 Ekim)
|
2016 |
2107 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
TCMB
Borçlanması |
0.399 |
1,753 |
5,914 |
8,452 |
21,344 |
26,052 |
32,790 |
45,796 |
KVDB
içindeki payı (%) |
0.004 |
0,015 |
6,4 |
8,8 |
19,1 |
21,9 |
21,9 |
39,6 |
Her iki tablodan da çıkartılacak ilk sonuç, TCMB’nin iktidar bloku tarafından çok yoğun bir biçimde (dışarıdan kaynak temini için) kullanıldığı ve böylece dış finansman riskinin de kamuya yıkıldığıdır.
TCMB’nin faiz ödemeleri yüzde 55 arttı
İzlenen bu stratejinin kaçınılmaz bir sonucu ise dış
borç faiz ödemelerindeki artışlar oldu.
Nitekim TCMB politika faizi oranlarının indirilmeye
başlandığı 2021 Eylül’ündeki kısa vadeli faiz ödemesi 5,567 milyar dolardı.
2022 yılının Şubat ayına kadar bu 5,652 milyar dolara gerilese de, Mart ayında
5,732 milyar dolara çıktı ve bu yükseliş düşük faiz politikasının sürdüğü 2023
yılının Mayıs ayına kadar devam etti. Bu ay bir yıl içinde ödenecek faiz
miktarı 8,231 milyar dolar oldu. Haziran ayında faiz oranlarının tekrar
yükseltilmesiyle birlikte ödenecek faiz miktarı giderek büyüdü ve Aralık ayının
8’nci günü itibarıyla 8,615 milyar dolara çıktı. Yani bu süreçte ödenen faiz
3,048 milyar dolar arttı (yüzde 55 artış). (3)
Kuşkusuz bu gelişmede “NAS” adı altında meşrulaştırılan
düşük faiz politikasının enflasyonu hızla yükseltmesinin, bu durum karşısında
dövize yönelimin artmasının ve bunun da döviz kurlarını fırlatmasının rolü çok
büyük.
Swaplar
eriyen rezervleri yerine koymanın yapay çözümü oldu
Çünkü kurdaki yükselişi önleyebilmek gerekçesi ile TCMB’nin
döviz rezervleri yoğun biçimde kullanıldı. Bu amaçla son 2 yılda TCMB ticari
bankalara 250 milyar dolardan fazla döviz sattı (ayda ortalama 12 milyar
dolar). Buna rağmen swaplar/takaslar dışarıda tutulduğunda net rezervler hala – 64 milyar dolar civarında seyrediyor.
Eriyen rezervleri yerine koyabilmek için de, başta
diğer merkez bankaları ve içerdeki bankalarla olan TL/dolar takaslarına
yüklenildi. Yani Merkez Bankası TL vererek bankalardan kısa vadeli
döviz ve altın aldı. Vadenin sonunda TCMB aldığı döviz karşılığında bankalara yüzde
30’a yaklaşan döviz faizi öderken, bankalar aldıkları TL için TCMB’ye politika
faizi civarında TL cinsinden faiz ödediler.
Sonuç:
Merkez Bankası siyasal iktidarın ekonomi politik aracı
Kısaca son birkaç yıldır neo-liberal otoriter/faşizan bir
rejimin inşasında Merkez Bankasının da önemli bir rol oynadığına tanık oluyoruz.
Bu durum, muhtemelen ülke tarihinde bir ilk.
Öyle ki siyasal iktidarın tam kontrolündeki Merkez Bankası
aracılığıyla, ekonomik kriz
nedeniyle tehdit altında olan kredi bağımlısı kapitalizme yönelik kredi tahsis
mekanizmaları ele geçirildi. Önce 2021 Eylül-2023 Mayıs arasında olduğu gibi düşük
faizlerle bankacılık sistemine sağladığı ucuz para ile banka, “son borç verici
makam” olarak giderek kredinin toplumsal tabanı haline geldi. Banka, devletin
kontrolünde olmak üzere, kredinin biçimlerini ve koşullarını belirleyen, onu
kontrol eden en önemli organa dönüştü.
Ardından kriz derinleştikçe büyük sermaye, Merkez Bankası
ve Hazine başta olmak üzere devletin kalan bölümü arasındaki organik bağ daha
da güçlendi. Bu üçlü adım adım kendi aralarındaki temel bağlardan birinin finans/krediler/borç
olduğunu kavramaya başladı.
Bu nedenle de, Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın son
açıklamalarından (4), onun bile yüksek kiralardan şikâyet ettiğini, Hazine ve
Maliye Bakanı M. Şimşek ile birlikte Saray’a rağmen rasyonel iktisat
politikalarını hayata geçirmeye çalıştığını ileri sürmek, devleti yönetenler
arasında boş yere çelişki aramaktan öte bir anlama gelmiyor.
Yüzünü daime piyasalara, yabancı sermayeye, finans kapitale dönmüş olan bir Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı bu kesimlerin çıkarlarının en temel güvencesini oluşturan tekçi otoriter rejim ile neden kavga etsinler ki?
Dip Notlar:
(1) TCMB, KVDB
Metaveri, pdf.s. 5,8.
(2) https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/istatistikler/odemeler+dengesi+ve+ilgili+istatistikler/kisa+vadeli+dis+borc+istatistikleri (16 Aralık 2023).
(3) TCMB, Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi, Aralık
2023, https:// tcmb.gov.tr; https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket/collapse_42/5092/DataGroup/turkish/bie_ulusdovlk (15 Aralık 2023).
(4) https://hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/vatandasin-kemeri-zaten-sıkı (16 Aralık 2023).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder