Şans
oyunlarında bir tuhaf vergi indirimi
Mustafa
Durmuş
7 Ocak 2024
Ülkede çok yoğun bir gündem var ve bunun bir kısmı yapay, bir kısmı da gerçek sorunlarla dolu. Ancak bunlardan birisi var ki bazı futbolcuların dolandırılmasıyla başlayan ve süper kupanın ertelenmesine kadar giden, ardından da iktidar blokunun bir kez daha suçlayıcı, ötekileştirici bir dil kullanmasıyla sonuçlanan futboldaki çürümeye işaret ediyor.
Genel olarak “futbol” olarak adlandırılan bu spor dalı
ülkede bir süredir yasa dışı bahislerle, manipülasyonlarla ve kara para
aklamalarıyla anılır oldu.
1,7
trilyon dolarlık bir yasa dışı gelir
Ancak bütün dünyada durumun aşağı yukarı böyle
olduğunun altının çizelim. Öyle ki, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’'ne
(UNODC) göre, yasadışı tüm spor bahislerinden ve maç manipülasyonlarından
dünyada yılda elde edilen yasa dışı gelir ve aklanan kara para 1,7 trilyon dolar
civarında. (1) Yani çürüme yerel olduğu kadar küresel de.
Türkiye’de bu faaliyetlerden sağlanan gelirin ve
aklanan kara paranın ne kadar olduğuna dair bir sağlıklı bir veri yok ama bunun
hatırı sayılır bir tutar olduğu tahmin ediliyor.
Yolsuzluk
ve kara para aklama sporu kuşattı
Kısaca, içinde yaşadığımız maksimum kâr elde etmeye
odaklanmış kapitalist sistemin pek çok sektörünü olduğu gibi, sektörleşmiş spor
alanını da yolsuzluklar ve kara para aklama faaliyetleri kuşatmış durumda.
Bu gerçek ortada iken, ülkede iktidar bloku yaptığı
bir düzenleme ile bu yılbaşından geçerli olmak üzere, şans oyunlarından aldığı
vergiyi yarıya indirdi.
“Şans Oyunları Vergisi” her türlü şans oyunları
faaliyetinden elde edilen hasılat üzerinden alınıyor. Verginin mükellefi,
kendisine şans oyunları tertip etme hak ve yetkisi verilmiş kurumlar.
Dolayısıyla da yapılan vergi indiriminden doğrudan şans oyunu düzenleyen
şirketler yararlanıyor. Şirketlerin bu indirimi kupon fiyatlarını düşürerek,
müşterilere uygulayıp uygulamayacağı piyasa koşullarıyla ilgili bir durum. Yani
böyle bir vergi indiriminin şans oyunlarını ucuzlatması mümkün olabilir de,
olmayabilir de.
Diğer taraftan, bu düzenleme genel olarak sektördeki
kârlılığın daha da artarak sektörün daha da büyümesine hizmet edeceğinden, fiilen kumarı ve kumarhane kapitalizmini teşvik
eden bir tutum sergileniyor.
İndirilen
vergi ile şans oyunları şirketlerinin kârları artacak
Son düzenlemeye göre, vergi oranları; spor
müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde yüzde 5 (daha önce yüzde 10 idi), at yarışlarında yüzde 7 (daha önce yüzde 14 idi)
ve diğer şans oyunlarında ise yüzde 10 (daha önce yüzde 20 idi) olarak uygulanacak.
(2)
Özetle, halka bu yılın başından itibaren yüzde 58,5
oranında yeni vergi zamları ve akaryakıt ve ulaştırma zamlarıyla yüklenen
iktidar bloku, yasa dışı bahislerin en fazla yapıldığı bir sektördeki şans
oyunları işletmeciliği yapan şirketlerin vergisini indirerek bu faaliyetleri
destekler bir pozisyon aldı.
Aynı zamanda iktidar bloku, emekçileri örgütlü bir
biçimde reel ücret artışı için mücadele vermesinler, ekonomik hak arayışı
içinde olmasınlar diye giderek şans oyunlarından para kazanmaya yönlendiriyor, böylece
umut tacirlerinin de önünü açıyor.
Öyle ki bir yandan bu sektördeki şirketlerin
patronlarına sağladığı vergi indirimi ile onlardan artık daha az vergi alarak
ilave kazanç sağlarken, diğer yandan giderek yoksullaşan emekçileri bireysel
kazanç elde etme çabası içine sokarak örgütlü sınıf mücadelesinin dışında
tutmaya çalışıyor. Aynı zamanda Hazine açısından bir vergi geliri kaybına da
neden oluyor.
Alın
teri ile kazanılan milyon dolarlar (!)
Hatırlayalım ülkenin tekel konumundaki şans oyunları
şirketi olan Milli Piyango, önce 2017’de T. Varlık Fonu’na devredildi. Sonra
2020 yılında özelleştirilerek, Ziraat Bankası’ndan aldığı yüzlerce milyon
dolarlık krediyi geri ödemeyen Demirören Grubu ve hakkında dünya çapında kara
para akladığı iddiaları bulunan İtalyan ortağı Sisal S.p.A’ya (Sisal-Şans Ortak
Girişim Grubu) veridi. O günden bu yana da şirketin dış denetimi yapılabilmiş
değil. İtalyan grubun hisseleri daha sonra 2022 yılında İrlandalı Flutter PLC şirketine
satıldı. (3) Bu vergi indirimi
düzenlemesinde bu yandaş sermaye grubunun payı var mıdır, yanıtlanması gereken
bir soru.
Ayrıca, basında “Fatih Terim Fonu” olarak anılan bir dolandırıcılık
olayında vergisiz ve tefeci faizi ile servetlerini büyütmek için milyonlarca
dolarlarını düşünmeden bir bankacıya teslim eden teknik direktör ve
futbolcuların “alın teriyle mi para kazandıklarını sorgulamak lazım. Zira eğer milyonlarca
dolar alın teri ile kazanılabiliyorsa, 17 bin TL için bir ay (haftada ortalama
en az 45 saat) çalışan işçiler ne tür bir ter döküyorlar?
Dip notlar:
(1) https://www.occrp.org/en/daily/18321-un-corruption-in-sport-worth-1-7-trillion-annually
(20 Aralık 2023).
(2) 28.12.2023 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanan 8003 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı.
(3) https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/demirorenin-ortagi-oldugu-milli-piyangoda-vahim-tablo
(1
Nisan 2022); https://www.yurtgazetesi.com.tr/guncel/ozellestirilen-milli-piyangonun-yabanci-ortagi-degisti (3 Ağustos 2022).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder