“Kapitalizm
yasal mafya, mafya ise yasadışı kapitalizmdir”
Mustafa
Durmuş
29
Ocak 2024
Dün AA muhabirine verdiği demeçte Hazine ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, “Bakanlığımızca lisanssız faaliyetlerin engellenmesi ve
vergi kaybının önlenmesi amacıyla yasa dışı bahis ve sanal kumar siteleriyle
kararlı şekilde mücadeleye devam edilecek” dedi. (1)
Bilindiği gibi, Türkiye'de kumar oynamak ve oynatmanın
yanı sıra, yetkili kamu otoritesince lisans verilmeden sanal ortamda herhangi
bir şans oyunu oynatmak da yasak.
Buna karşılık, Türkiye’de yasa dışı/ kayıt dışı
faaliyet gösteren on binlerce şans oyunu, bahis ve sanal kumar sitesi faaliyet
gösteriyor. Bakan’a göre, “bu sitelerin tamamına yakını yurt dışından yayın yapıyor
ve bu faaliyetleri yürüten kişi veya örgütler Türkiye'de yasa dışı yollarla
kazandıkları milyarlarca TL tutarındaki kaynağı yurt dışına transfer ediyorlar”.
“Vergisiz
kazanç, haksız rekabet” vurgusu
Üstelik “suç gelirlerinden elde edilen kazanç hiçbir
şekilde vergilendirilmiyor, dolayısıyla bu alanda faaliyet gösteren gerçek veya
tüzel kişiler elde ettikleri gelir üzerinden gelir ve kurumlar vergisi
vermiyor. Aynı şekilde bu platformlar, lisanslı oyun platformlarından farklı
olarak, iştirakçilerden tahsil ettikleri oyun satış hasılatı üzerinden katma
değer vergisi, şans oyunları vergisi ve kamu payı ödemiyor. Bu durum, ülkemiz
ve kamu maliyesi açısından yüksek bir gelir kaybına neden olduğu gibi lisanslı
faaliyet gösteren ve tüm vergisel yükümlülüklerini yerine getiren firmalar
açısından da haksız rekabete neden oluyor”. (2)
M.
Şimşek’in açıklamalarını nasıl yorumlamak lazım?
Kayıt dışılığın ülkede yüzde 50’lere kadar
yükseldiğini ve şu ana kadar kayıt dışılıkla ciddi anlamda mücadele
edilmediğini biliyoruz. Acaba Bakanlık yeni bir kayıt dışılıkla mücadele
programı mı başlattı? Eğer öyleyse, ortada başka çok sayıda daha ciddi kayıt
dışı faaliyet bulunurken işe neden şans oyunlarından başlandı?
Bakan’ın açıklamalarından, asıl derdinin vergi geliri
kaybı ve kayıtlı şans oyunları şirketlerinin haksız rekabete uğraması olduğunu
söyleyebilir miyiz? İlk bakışta öyle gibi görünüyor ama eğer mesele vergi
geliri kaybı ise Bakanlığın öncelikli olarak giderek düşen vergi tahsilatlarını
artırması gerekmez mi?
Ortada
trilyonlarca liralık toplanmayan vergi geliri dururken
Ya da bu yıl “Vergi Harcaması” adı altında vergi
indirimi, istisnası ve muafiyeti biçiminde alınmayacak olan 2,2 trilyon TL’nin
alınmasından işe başlanamaz mı? Öyle ki kurumlar vergisi olarak bu yıl vaz
geçilen miktar 657 milyar TL’yi, katma değer vergisinden alınmayacak olansa 342
milyar TL’yi aşıyor. (3)
Durum bu iken neden yasa dışı bahisçilerin yol açtığı
vergi kaybı ön plana çıkartılıyor? Oysa bu sektördeki vergi kaybının diğerleri
kadar büyük olması mümkün görünmüyor.
Acaba biri yasal, diğeri yasal olmadığı için mi bu
yapılıyor? Ya da etik bir sorgulama mı yapılıyor? O zaman yasalarla da olsa, haksız
bir biçimde vergi kaybına neden olan bir düzenleme meşru kabul edilebilir mi?
Bir diğer husus “yasal şans oyunu işletmelerinin
haksız rekabete uğraması” hususu. İyi de bu yılın ilk vergi düzenlemesi olarak
bu alandan alınan vergilerin oranı yarı yarıya azaltılarak, bu işleri yürüten
yasal patronların kârları artırılmadı mı? (4)
Halk bu yılbaşından itibaren yüzde 55,8 oranında
yeniden değerleme oranından her türlü kamu alacağını ödemeye mahkûm edilirken,
şans oyunları adı altında aslında kumarhanecilik yapanlardan daha az vergi
alınması adil bir tutum mudur?
Etik
bir sorgulama yok!
Son olarak,
Bakan’ın yaptığı açıklamada arayıp da bulamadığımız çok önemli bir
gerçek var. Öyle ki şans oyunlarına ve kumara insanlarımız, özellikle de
gençlerimiz, giderek artan bir biçimde yönelmeye başladılar. Ancak açıklamada
ne bu duruma ilişkin bir tespit ne de bir çözüm önerisi mevcut.
Oysa özellikle de bu düzende yaşanabilir bir gelir
elde etmekten umudunu kesmiş olan milyonlarca genç, yaşlı giderek bu ve benzeri
sanal para kazanma platformlarının kölesi olmaya başladılar. Bu yüzden de çok
ocaklar sönüyor.
Apolitik
bir toplum isteniyor
Ama olsun, yeter ki bu insanlar politikleşmesinler,
düzeni ve düzenin egemenlerini sorgulamasınlar, sokaklara çıkmasınlar, isyan
etmesinler, içinde bulundukları durumun gerçek nedenlerini ve sorumlularını
sorgulamasınlar.
İşin aslı, neo liberal bir bakış açısı ciddi bir
sosyolojik sorunu basit bir haksız rekabete ve vergi geliri kaybına
indirgeyebiliyor. Bakan’ın açıklamalarından bizim çıkardığımız sonuç bu.
Oysa Dario Betancourt-Maria Garcia'nın dediği gibi “mafya
yasa dışı kapitalizm, kapitalizm ise yasal mafyadır”. Kapitalizmi yok etmeden
yasa dışı ya da yasal kumarhaneleri ya da bahis gibi faaliyetlerin neden olduğu
toplumsal zararı yok edemezsiniz, etik çürümeyi önleyemezsiniz.
Dip notlar:
(1) https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/hazine-ve-maliye-bakanliginca-kapattirilan-yasa-disi-kumar-sitesi-sayisi-gecen-yil-6-katina-cikti (27 Ocak 2024).
(2) Agh.
(3) 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanunu Teklifi ve Bağlı Cetveller, s. 170.
(4) 28.12.2023 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanan 8003 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder