İlk
20’ye tekrar girdik (!)
Mustafa
Durmuş
14 Temmuz 2022
“Nihayet eski sıramıza, yani küresel
ekonomiler sıralamasındaki eski yerimize geri döndük ve ilk 20 ülke arasında
yerimizi bu yıl itibarıyla geri aldık” demeyi çok isterdim.
Ama diyemiyorum. Çünkü “Dünyanın En Büyük
20 Ekonomisi” sıralamasından söz etmiyorum. Hatırlayalım, o sıralamada sadece
birkaç yıl öncesine kadar 17’nci sıradaydık ama önce G-20’den teknik olarak
çıktık (zira 21’e geriledik), ardından da bu yıl 23’ncü sıraya kadar düştük.
Bunun nedenleri malum ama en büyük nedeni izlenen
yanlış ekonomi politikaları yüzünden TL’nin ABD doları karşısında yaşadığı
inanılmaz değer kaybı. Öyle ki dolar cinsinden GSYH’miz 692 milyar dolara kadar
düştü.
Bu arada ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un
bu yılki harcama bütçesinin 839 milyar dolar olduğunu biliyor muydunuz? Yani
bizim bir yıllık milli gelirimizin beşte birinden daha fazla bir bütçesi var bu
dünyanın en büyük savaş bakanlığının. Gerisini siz düşünün. Eeee, NATO’nun yeni
genişlemesi ve Çin Seddine kadar dayanma hayalleri nasıl gerçekleştirilecek
sanıyorsunuz?
Hangi
sıralamada 20’nciyiz?
Gelelim bizi üzen habere. “Borç
temerrüdüne düşme olasılığı en yüksek olan” 25 ülke arasında 20’nci sıradayız. Bloomberg’in
verilerini kullanarak bu sıralamanın gösterildiği aşağıdaki görseli hazırlayan
kurum ise Visual Capitalist adlı bir kurum https://www.visualcapitalist.com/countries-with-the-highest-default-risk-in-2022,
13 Temmuz 2022).
Sıralamayı yaparken Bloomberg 4 ölçüt
kullanmış: (i) Devlet tahvili getirisi (faizi), (ii) 5 yıllık CDS, (iii) Faiz/GSYH oranı ve (iv) Kamu borcu/GSYH
oranı.
Ancak bu tabloda yer alan iki veride güncelleme
ya da düzeltme yapmakta yarar var. Şöyle ki Türkiye’nin 5 yıllık CDS’ si şu
anda 839 değil, 859. Kamu borcu/GSYH oranı ise yüzde 43,7 değil, yüzde 50-60
arası olmalı.
Zira Bloomberg’in tabloya yansıyan bu hesabında
Kamu Özel İşbirliği Projelerinin (KÖİ) neden olduğu krediler ya da borçlar yer
almıyor. Bizim Hazinemiz bu oran yüksek çıkmasın diye bunu özellikle yapıyor. Oysa
bu projeler başarısız olduğunda bu kredilerin, daha doğrusu bu borçların kamu
borcu haline dönüşeceğini biliyoruz.
Listeye
dikkat!
Listede yer alan ülkelerin çok büyük
çoğunluğunun sağcı popülist otoriter yönetimlerce yönetiliyor olmaları bir
tesadüf olmasa gerek.
Çünkü demokrasinin olmadığı ya da çok
kısıtlandığı ülkelerde, iç ve dış kaynakların (dış borçlar dâhil) ülkenin
sosyal ve ekonomik yönden kalkınmasını sağlamaya dönük ve toplumun bütününün
refahını artırmaktan ziyade, ülkeyi yöneten oligarşilerin servetlerini büyütmek
için kullanıldığı bilimsel araştırmalarla da ispatlanmış bir gerçek. Nitekim
böyle ülkelerde küçük bir azınlık ultra lüks bir hayat sürerken, çok büyük
çoğunluk hızla yoksullaşıyor.
Kaynakların böyle kötü kullanılması bir
süre sonra ülkeleri borçlarını ödeyemez duruma düşürüyor. Bunun en son örneği
Başkanının ülkesini terk ederek Maldivlere kaçtığı Sri Lanka.
Kısaca listenin hikâyesi bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder