Enflasyon
da, bütçe de ‘fevkaladenin fevkinde’…
Mustafa
Durmuş
19 Haziran 2022
Aşağıdaki ‘küresel enflasyon haritasını’
ABD’li Pew Araştırma Merkezi (Pew Research Center) yayımladı.
Wikipedia, Pew
Araştırma Merkezi’ni şöyle tanımlıyor (1):
“Pew Araştırma Merkezi, Amerika Birleşik
Devletleri merkezli bir düşünce kuruluşudur. Toplumsal sorunlar, kamuoyu
yoklaması ve ABD’yi ve dünyayı şekillendiren demografik eğilimler hakkında
bilgi sağlamakta ve aynı zamanda kamuoyu araştırması, demografik araştırma,
medya içeriği analizi ve diğer ampirik sosyal bilim araştırmalarını yürütmektedir.”
Pew Araştırma Merkezi ise kendini,
sitesinde, şöyle tanıtıyor: “Merkezimiz tarafsız bir bilgi deposudur. Tarafsız
bir veri ve analiz kaynağı olarak herhangi bir politik pozisyona sahip
değildir”.
Türkiye
ilk çeyrekte açık ara enflasyon şampiyonu
Merkez’in 15 Haziran 2022 tarihinde
sitesinde yayımladığı raporda (2) yer
alan ve 44 gelişkin ve gelişmekte olan ekonomiden (37’si OECD üyesi, kalanı
diğer gelişkin ekonomiler) elde edilen
verilere dayanılarak yapılan analize göre:
“Bu ülkelerin neredeyse tümünde tüketici
fiyatları (TÜFE) Covid-19 salgını öncesi zamanlardan bu yana önemli ölçüde artıyor.
Ancak incelenen bu ülkeler arasında Türkiye 2022 yılının ilk çeyreğinde (Ocak-Mart)
en yüksek enflasyon oranına (yüzde 54,8) sahip ülke olarak açık ara şampiyon konumunda.
Türkiye son yıllarda hep yüksek enflasyon yaşıyor, ancak hükümetin faiz
oranlarını yükseltmek yerine düşürmek gibi alışılmışın dışında ekonomi
politikaları izlemesi nedeniyle 2021 yılının sonlarından itibaren enflasyon çok
hızlı arttı”.
Enflasyon
sistemik bir sorun
Bu araştırmanın bu yılın sadece ilk üç
ayını kapsadığı (bu nedenle Türkiye’deki enflasyon oranının Mayıs
enflasyonundan daha düşük olarak yer aldığı), Rusya-Ukrayna savaşının ise
Şubat’ta başladığı dikkate alınırsa, dünyada da, Türkiye’de de enflasyonist
gidişin savaştan önce hali hazırda var olduğu ortaya çıkıyor.
Her ne kadar bu son savaşın, özellikle de
petrol, temel emtia ve temel gıda üretimi konusunda ciddi kesintilere,
ulaştırma zorluklarına ve spekülatif fiyat hareketlerine neden olarak
enflasyonun bu denli yükselmesine yol açtığı bir gerçekse de, enflasyondaki bu gidişatı tek başına savaşa
bağlamak doğru olmaz. Çünkü bu tür savaşlar olmadan da, 1970’ler ve 1980’lerde
yaşandığı gibi, dünyada ve Türkiye’de
yüksek enflasyon görüldü.
Kısaca enflasyonu körüklediği için
savaşlardan kaçınmak gerekiyor. Ancak enflasyonun ardındaki asıl faktör, anarşik
ve spekülatif özellikleri yüzünden makroekonomik istikrarsızlıklara eğilimli
olan kapitalizmin kendidir. Kaldı ki savaşlar da kapitalizm çağında çok sık
görülen olgular değil midir?
Ayrıca araştırmada da vurgulandığı gibi,
Türkiye’de bu süreçte uygulanan yanlış ekonomi politikalarının (fiyat artışları
sırasında faizleri ısrarla yükseltmemek gibi) bu yangına benzin dökmek demek
olduğu gerçeğini de akıldan çıkartmamak gerekiyor.
Bu yüzden de, savaşların yanı sıra, hem
enflasyon yaratan kapitalist sistemi, hem de bu sistemin siyasal yürütücüsü
konumundaki siyasal iktidarları ve bunların uyguladıkları enflasyonu tetikleyen
yanlış ekonomi politikalarını sorgulamamız lazım.
Müesses
nizamın her iki kanadının eksik enflasyon tespiti
Türkiye’de, iktidar bloğunun yaptığı gibi
enflasyonu dünyaya mal edip kendi sorumluluğunun gizleme tutumu, ya da muhalefetin
yaptığı gibi sadece iktidarın yanlış ekonomi politikalarına odaklanıp diğer
nedeni (sistemi) görmezden gelme davranışı, reel politik olarak cazip olsa da, sorunun
daha da büyümesiyle sonuçlanıyor.
Bu yaklaşımların sonucunda ortaya çıkan
enflasyonla mücadele konusundaki başarısızlığın bedelini de, aslında enflasyon
konusunda sorumluluğu bulunmayan, buna rağmen yüksek enflasyon nedeniyle daha
da yoksullaşan, yaşam kaliteleri daha da düşen halklar, emekçiler ödüyor.
Bütçedeki
fevkalade fazla!
Enflasyon konusunda bu gelişmeler
yaşanırken iktidarın imdadına bütçe gerçekleşmesi verileri yetişti. Çünkü bu
yıla ait ilk 5 aylık verilere göre bütçe dengesi ciddi miktarda fazla verdi.
Öyle ki geçen yılın ilk 5 ayında Merkezi Yönetim Bütçesi (-) 7,5 milyar TL açık
verirken, bu yıl yaklaşık (+) 125 Milyar TL fazla verdi. (3)
Hiç kuşku yok ki, böyle bir fazla
sürdürülemez olsa da, başta Bakan Nebati
olmak üzere iktidar sözcülerince bu fazla siyasal iktidarın ekonomik bir başarısı
olarak gösterildi (4). Enflasyon ve işsizlik başta olmak üzere çok ciddi
sorunların iktidarı sarstığı bu dönemde böyle bir başarı hikâyesine de ihtiyaç
vardı.
Fazla
nasıl sağlandı?
Aşağıdaki tablo bu sorunun yanıtını bulmak için hazırlandı. Bu tabloya göre kamu harcamalarında herhangi bir kısıntıya gidilmemiş. Yani fazlaya neden olan etken harcamalardaki kısıntılar değil. İşin aslı, resmi olarak dahi yüzde 70’i aşan bir enflasyon ortamında bir de harcamalarda kısıntı yapılmış olsaydı, pek çok kamu hizmetini sürdürebilmek mümkün olmazdı.
Ancak tabloda ilk göze çarpan şey, daha bu yılın ilk 5 ayında bu yıl için öngörülen 1,750Trilyon TL’lik toplam ödeneğin yüzde 55’inin kullanılmış olması. Bu, yılın geri kalan 7 ayı boyunca hükümetin kalan ödeneklerle idare edebilmesinin zor olduğunu gösteriyor.
Zira hem ülke bir seçim sürecine girdi,
hem de yüksek enflasyon nedeniyle emekçilerin Temmuz’da yüksek bir ücret zammı
talebi var. Emeklilerin durumu ise içler acısı. Bu da iktidarını sürdürmek
isteyen iktidar bloğunun kesenin ağzını açmasını gerektirecek. Bu nedenle de
muhtemelen iktidar bir ek bütçe yapmak durumunda kalacak. Böylece, bu durum da
bir ‘başarıdan’ ziyade, yanlış öngörülerden kaynaklanan bir ‘başarısızlık’ olarak
adlandırılmalı.
Bütçenin harcamalar kısmında ‘KİT görev
zararlarının’ yaklaşık 9 kat, ihracatçıya verilen ‘DFİF desteğinin’ 2,4 kat,
bazı müteahhit ödemelerinin de dahil edildiği ‘hane halkı transferlerinin’ 2,3
kat, ‘Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na yapılan aktarmaların’ 1,7 kat ve ‘faiz
ödemelerinin’ 1,5 kat artmış olması iktidar bloğunun sınıfsal, siyasal ve
askeri tercihlerinin bu yıl da sürmekte olduğunu gösteriyor.
Fazla,
bütçe gelirlerindeki yüksek artıştan kaynaklanıyor
Bütçe fazlasına neden olan asıl faktör
bütçe gelirlerindeki ciddi artışlar. Nitekim bu 5 aylık dönemde MYB gelirleri 2
kat, vergi gelirleri 2,1 kat artmış. Burada da çarpıcı bazı noktalar var.
Örneğin kurumlar vergisinin 3,8 kat artmış olması, ‘geçici kurumlar vergisi’
adı altında özellikle de Merkez Bankası da dâhil olmak üzere bazı büyük kamu ve
özel sektör kurumlarına yüklenildiğini gösteriyor.
Asıl çarpıcı olan ise ‘ithalde alınan
katma değer vergisinin’ 2,2 kat, ‘özel tüketim vergisinin’ 1,6 kat, ‘dâhilde
alınan katma değer vergisinin’ 1,5 kat artması. Daha da önemlisi içeriğinde
cezaların ve kamu kurumu kârlarının, ‘kamuya ait arsa ve arazilerin
satışlarından elde edilen gelirlerin’ yer aldığı ‘vergi dışı gelirlerin’ 1,7
kat artmış olması. Bu tür vergi dışı gelirlerin tutarı 203 Milyar TL’yi buluyor.
Yani vergi dışı gelirler, MYB gelirlerinin neredeyse beşte biri, vergi
gelirlerinin ise dörtte biri düzeyine erişti. Bu durum uzun zamandır görülen
bir durum değil.
Kısaca iktidar bloğu bütçe fazlasını
harcamaların kısılmasından değil, halka dönük KDV, ÖTV gibi vergilere ve kamu
mallarının satışlarından elde edilen bir seferlik gelir niteliğinde vergi dışı
gelirlere yüklenerek sağlamış. Kaldı ki bu fazlanın, yüzde 70’i aşan enflasyon
karşısında reel değerinin de gerçek anlamda eridiğini unutmamak da fayda var.
Ayrıca mazotun litresinin 30 TL’yi bulduğu
bugünlerde devlet bütçesi bu kadar fazla veriyorsa bunun bir de politik olarak
sorgulanması lazım. Böyle bir fazla altında iktidarın, geçici de olsa (salgın
sırasında olduğu gibi), akaryakıt ve enerji üzerinden aldığı vergilerden
vazgeçmesi gerekiyor.
Kısaca halkın ekonomik olarak çok zorluk
içinde olduğu, enflasyon, yaşam maliyetleri ve yoksulluğun tarihsel zirvelere
çıktığı bir dönemde ve yaratılan fazlanın da halkın ve ekonominin sorunlarını
çözmek için kullanılmayacağının belli olduğu bir durumda, bütçe fazlası vermek halk adına da, ekonomi
adına da bir başarı değil.
2021-2022 (OCAK-MAYIS)
MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ KARŞILAŞTIRMASI (Milyar TL)
|
2022 Yılı Bütçe
Ödeneği |
2021 Ocak-Mayıs |
2022 Ocak-Mayıs |
Artış (Kat) |
MYB HARCAMALARI |
1,751 |
550 |
960 |
1,75 kat |
Personel H. |
425 |
144 |
216 |
1,5 “ |
Mal ve Hizmet Alımı H. |
128 |
31 |
66 |
2,2 “ |
.Savunma H. |
27 |
8 |
15 |
1,9 “ |
.Sağlık H. |
0.913 |
0.210 |
0.299 |
1,4 “ |
.Borçlanma H. |
1.3 |
0.371 |
6 |
18,3 “ |
Cari Transferler |
657 |
226 |
383 |
1,7 “ |
.KİT Görev Zararları |
4 |
1,5 |
13,4 |
8,9 “ |
.Sağlık ve
Emeklilik Yardımı H. |
281 |
102 |
150 |
1,5 “ |
.Emeklilere Ek
Ödeme |
21 |
6.5 |
10.8 |
1.7 “ |
.SSK 5 Puan
İndirimi H. |
35 |
12,4 |
17,4 |
1,4 |
.Mahalli
İdarelere Hazine Yardımı H. |
2.3 |
0.789 |
0.956 |
1,2 “ |
. DFİF (ihracat Teşviki) |
5.3 |
0.431 |
1.0 |
2,4 “ |
.Tarımsal Destek
H. |
26 |
11 |
20 |
1,8 “ |
. Hane halkına Transferler |
11 |
16.4 |
38 |
2,3 “ |
.SSDF (Savunma Sanayi Destekleme Fonu |
31.3 |
9.5 |
16 |
1,7 “ |
. SYDTF |
16.2 |
4.2 |
6.1 |
1,5 “ |
Faiz Ödemeleri |
240 |
81.5 |
122 |
1.5 “ |
MYB GELİRLERİ |
1.473 |
543 |
1.084 |
2 Kat |
Vergi Gelirleri |
1.258 |
424 |
881 |
2.1 “ |
.Gelir V. |
257 |
80 |
117 |
1.5 “ |
.Kurumlar V. |
172 |
68 |
259 |
3.8 “ |
.Dâhilde Alınan
Mal ve H.V. |
395 |
139 |
220 |
1.6 “ |
.Dâhilde
Alınan Katma Değer V. |
125 |
44 |
66 |
1.5 “ |
.Özel Tüketim
V. |
219 |
77 |
126 |
1.6 “ |
. İthalde Alınan Katma Değer V. |
291 |
89 |
200 |
2.2 “ |
Vergi Dışı
Gelirler |
214 |
119 |
203 |
1.7 |
Sonuç
Kıssadan hisse, gelecekte yüksek enflasyondan,
işsizlikten, gelir dağılımı adaletsizliği ve yoksulluktan, doğa yıkımından ve
ağır vergilerden azade bir dünya ve Türkiye istiyorsak, hem buna neden olan
siyasal iktidarlardan, hem de son tahlilde kapitalizmden kurtulmak ve demokratik
bir cumhuriyet altında ‘demokratik bir ekonomiyi’ bugünden inşa etmek gerekiyor.
Dip notlar:
(1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Pew_Research_Center (18 Haziran 2022).
(2) https://www.pewresearch.org/fact-tank/in-the-u-s-and-around-the-world-inflation-is-high-and-getting-higher (15 June 2022).
(3) T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkezi
Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri, https://www.hmb.gov.tr/mayis-2022-butce-gerceklesmeleri
(17 Haziran 2022).
(4) https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-bakan-nebati-butce-fazla-verdi-iyi-performans-sergileniyor
(15 Haziran 2022).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder