Konaklama
Vergisi ve dışlanan yerel yönetimler
Mustafa
Durmuş
23
Aralık 2022
7194 sayılı Kanun aracılığıyla Gider
Vergileri Kanunu’na eklenen 34’üncü madde ile, Covid-19 salgını yüzünden daha
önce ertelenen Konaklama Vergisinin tahsil edilmesine 2023 yılı başından
itibaren başlanacak. (1)
Otel, motel, tatil köyü, pansiyon,
misafirhane, kamping gibi tesislerde konaklayanlar, buralardan aldıkları
yeme-içme dâhil, hizmetler üzerinden yüzde 2 oranında vergi ödeyecekler. Cumhurbaşkanı
bu oranı bir katına kadar artırma, yarısına kadar indirme ve bu sınırlar içinde
farklı oranlar tespit etme konusunda tek yetkili makam.
Tıpkı KDV gibi aylık olarak tahsil edilecek
olan bu vergi ile Hazine yılda 2,3 milyar TL gelir sağlamayı amaçlıyor.
Ancak bu vergiyi, Kurumlar Vergisi gibi
doğrudan söz konusu işletmelerin net kazançlarından alınan vergi ile
karıştırmamak gerekiyor. Zira bu verginin yasal mükellefi her ne kadar bu
işletmeler olsa da, vergi konaklayanlara yani bizlere yansıtılacağından bu
işletmelere her hangi bir yük getirmeyecek, onlar sadece vergi tahsilatı
konusunda aracılık yapacaklar.
Zurnanın
zırt dediği yer: Yerel yönetimlere pay yok!
Ancak bu düzenlemede çok önemli bir nokta
söz konusu: Bu vergiyi merkezi yönetim tahsil edecek, yani verginin gelirlerinin
tamamı Genel Bütçe ’ye, merkezi iktidara gidecek. Yerel yönetimlere,
belediyelere bu tahsilatlardan her hangi bir payın verilmesi de söz konusu
değil.
Yani toplanacak olan vergi gelirleri,
tıpkı diğer Genel Bütçe vergileri gibi, ortak bir havuzda toplanacak ve siyasal
iktidarın tercihleri doğrultusunda harcanacak. Büyük bir ihtimalle de bu
harcamalardan bu vergiyi sağlayan yereller faydalanamayacak.
Oysa yerel yönetimlerin gelirleri zaten
son derece yetersiz, bu yüzden pek çok hizmeti vermekte zorlanıyorlar. Bu
yüzden de kendi bölgelerindeki turistik işletmeler başta olmak üzere, faaliyet
gösteren böyle konaklama tesislerinden böyle bir vergiyi tahsil etmek ve bu
gelirlerle de yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak bu yönetimlerin en temel
hakları olmalı.
‘Ekonomide
Demokrasi’ yerelde başlar
Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı
turistin trafik, kalabalıklaşma kirliliği dâhil, doğaya verilen zarar ve yüksek
mal ve hizmet fiyatları (örneğin yüksek kiralar) gibi maliyetler yüzünden sıkıntısına
katlanan yerel halkın bu işletmelerden sağlanacak vergi gelirlerini kendileri
için kullanmaları son derece adil olmaz mıydı?
Ayrıca cari açığın daraltılmasında önemli
bir etken olan döviz gelirlerinin sağlandığı turistik tesislerin konuşlandığı
bu bölgelerden alınan bu verginin gelirlerinin yereller tarafından yine bu
bölgeler için harcanması gerekmez mi?
Kaldı ki bu vergiler dünyada genelde,
‘Local Hospitality Tax’ adı altında ve brüt hizmet satış gelirinin yüzde 2’si
oranında tahsil ediliyor. Bazı ülke uygulamalarında ise vergi ‘konaklama’,
‘tesiste yeme içme’ ve ‘eğlence vergisi’ olarak yüzde 3’e varan oranlarda
ayrıştırılabiliyor. Ancak hepsinin ortak özelliği bu vergilerin, hizmetin yerel
olarak verildiği gerekçesiyle, yerel
yönetimlerce tahsil edilmesi yani gelirlerinin yerel yönetimlere (örneğin
County) gitmesi. (2)
Sonuç
olarak
Yerelin sorunlarını en iyi yerel
yönetimler bilir çünkü halka daha yakındırlar, halkla daha çok iç içedirler ve
daha şeffaftırlar. Bu yüzden de kendilerini ilgilendiren bölgesel yatırımlar,
harcamalar ve vergileme gibi konularda asıl söz sahibi olmaları gerekenler
onlar olmalıdır. Bu, halkın iradesine saygının da bir gereğidir.
Dip notlar:
(1) Konaklama
Vergisi Uygulama Genel Tebliği, https://www.resmigazete.gov.tr (14 Aralık 2022).
(2) http://www.seviervilletn.org/index.php/i-want-to/file-hospitality-tax/62-faq/hospitality-tax/129-what-is-hospitality-tax.html (22 Aralık 2022).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder