Eleştiri,
özeleştiri ve sosyalist yenilenme
Mustafa
Durmuş
16
Temmuz 2023
14 -28 Mayıs seçimleri her ne kadar eşit koşullarda ve
şeffaf bir biçimde yapılmamış olsa da, derin bir iktisadi kriz ve depremlerle bu
denli yıpranmış bir iktidar hala ayakta kalabiliyorsa, bu sonucun siyasal ve
toplumsal muhalefet üzerinde ciddi bir hayal kırıklığına neden olması
kaçınılmazdır.
Bu yüzden de şu an muhalefet cephesinde böyle bir
hayal kırıklığı ve bunun neden olduğu bir geri çekilme ve dağınıklık durumu söz
konusu.
Henüz
her şey kaybedilmiş değil
Ancak seçimin galibi iktidar bloku da yoluna rahat bir
biçimde devam edemiyor çünkü başta döviz ve kamu maliyesi krizi olmak üzere
çoklu krizler ülke ekonomisini her geçen gün bir çöküşe sürüklüyor.
Öyle ki geçtiğimiz hafta yapılan memur ve emekli maaş
zamlarına rağmen, insanlarımız hayat pahalılığı altında ezilmeye devam ediyor. Ülkeyi
yöneten iktidar bloku ise ayakta kalabilmek için faiz oranlarını yükseltmek,
yeni özelleştirmelere gitmek başta olmak üzere emperyalist güçlere,
uluslararası finans kapitale taviz üzerine taviz veriyor.
Kısaca, bu ülkenin insanlarının bu koşullar altında
yaşamaktan memnun olmayan en az yarısı açısından henüz her şey kaybedilmiş
değil. Aksine başta ekonomik iyileştirmeler ve demokrasi olmak üzere
kazanılabilecek pek çok şey var.
Eleştiri ve özeleştiri yapma gereği
Diğer taraftan içinde bulunduğumuz bu çoklu krizlerden
emekten, ezilenlerden, ekolojiden yana çıkış alternatiflerini ortaya
koyabilecek ve bu alternatifleri hayata geçirebilecek siyasal iradeye sahip bir
potansiyel güç olan sol, sosyalist, yurtsever politik örgütlenmelerin, siyasal
partilerin, işçi sınıfı ve diğer emek ve meslek örgütlerinin de kendilerine bir
çeki düzen vermeleri şart.
Bunun için öncelikle, muhalefet örgütlerinin içinde
bulunduğumuz durumu ve bu duruma gelinmesinde kendi rollerini eleştirel bir yaklaşımla
analiz etmeleri ve bu durumdan sorumlu herkesin samimi bir biçimde özeleştiri
vererek gereğini yapması lazım.
Kuşkusuz seçimlerden sonra neredeyse tüm muhalefetin
böyle bir eleştiri-özeleştiri sürecini işlettiği biliniyor. Ancak özeleştiri
samimi bir biçimde yapılmalı ve bundan sonuç alınmalıdır. Ayrıca, örgütlere yapılan
eleştiriler doğru bir stratejiye, vizyona ve gerçekçi alternatiflere de sahip
olmalıdır.
Sinizme
dikkat!
Strateji ve vizyondan uzak eleştiriler sinizme (1) yol
açar. Zira geri çekilme içindeki kitleler nezdinde böyle bir strateji ve vizyon
eksikliği, “her şeyin eskisinden çok daha kötüye gittiği, bu konuda ya yapılabilecek
hiçbir şeyin olmadığı ya da ne yapılacağının bilinmediği” fikrini pekiştirir.
Bu durum son derece tehlikelidir. Eğer, kitleleri
pasifizme ve sinizme düşürmeden, devrimci-demokratik bir değişimin önünün
açılması isteniyorsa, yapılan eleştirilerin gerçekçi bir stratejiye ve vizyona
sahip olması gerekiyor.
Yenilenme
şart
Özetle, geldiğimiz nokta itibariyle top yekûn bir
yenilenme içinde olmamız şart. Bu; ideolojik, örgütsel ve politik olmak üzere üçayaklı
bir yenilenmedir.
Nasıl ki binlerce yıl öncesinde bulunmuş olan Pisagor
Teoremini öğretmenler değiştirmeden anlatırken, Covid-19 pandemisi sırasında
öğretme yöntemlerini (uzaktan eğitim gibi) değiştirmek zorunda kaldılarsa, biz
de 500 yıllık kapitalizmin ekonomi politik yasalarının halen geçerli olduğu
çağımızda, kapitalizmle mücadele ederken çağın koşullarına uygun yeni mücadele
yol ve yöntemlerini bulmak zorundayız.
Kapitalizm ve emperyalizm analizlerini, günümüz
kapitalizminin dönüştürücü dinamiklerini (teknoloji, küreselleşme, otoriterleşme,
dijitalleşme, yapay zekâ gibi) dikkate alarak güncellememiz ve kapitalist
sistemle, ideolojisi dâhil onun tüm kurumlarıyla mücadele yöntemlerini, örgütlenme
biçimlerini ve bu yöndeki politikaları bu değişikliklere göre geliştirmemiz ve
gerekiyorsa yenilememiz lazım.
Arkaik bir dil ve işlevsiz örgütlenme biçimleriyle ve
örgütsel ilişkilerle, modası geçmiş sonuç üretmeyen ajitasyon ve propaganda
yöntemleriyle bu ülkeyi demokratikleştirebilmek, halkları özgürleştirebilmek ve
kapitalizme son verebilmek mümkün değildir.
Dip notlar:
(1) “Sinizm; kişilere, örgütlere, belli
düşüncelere, bir toplum içindeki sosyal oluşumlara ya da kuruluşlara yönelik
olarak ortaya çıkan kişisel davranışlardır. Bu kişisel davranışlar şüphecilik
ve güvensizlik gibi genel ya da şahsi davranışlar olarak açıklanabilir”, https://istanbulbogazicienstitu.com/sinizm-nedir (15 Temmuz 2023).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder