Trumpçı gümrük tarifeleri: Ekonomi politik
etkileri (1)
Mustafa Durmuş
14 Nisan 2025
2 Nisan ‘Kurtuluş Günü’nde, Trump Yönetimi açıkladığı
yüksek gümrük tarifeleri aracılığıyla dünyadaki ticaret savaşlarını
hızlandırırken, küresel ekonomiyi de yeni bir türbülansa soktu.
Bu tarifeler 1930 tarihli ‘Smoot-Hawley Tarife Yasası’ndan
bu yana gündeme getirilen en kapsamlı ve en yüksek tarifeler. “Komşudan komşuya
karşılıklı tarife uygulanması” biçimindeki ticaret savaşlarının önünü açan bu
yasanın dünya ekonomisinin kapitalizmin tarihinde görülen en büyük krize (Büyük
Buhran) girmesini hızlandırdığı göz önüne alındığında, bugünün Trumpçı
tarifelerinin de benzer etkilerinin ortaya çıkması ve mevcut krizi
derinleştirmesi beklenmelidir.
Nitekim bu yönde endişeler ve ülkelerden gelen
tepkiler üzerine 7 Nisan’da, Trump Çin dışındaki ülkelere konulan tarifeleri 90
günlüğüne erteledi. Son durum şöyle:
ABD-Çin, AB Ticaret Savaşları
▪ Çin ürünlerine konulan tarife yüzde 125’e yükseltilirken,
misilleme yapmayan ülkelerde asgari yüzde 10 olarak belirlendi (çok sayıda ülke
için bu oranlar yüzde 11 ile yüzde 49 arasında değişiyor). (1)
Buna Çin Hükümeti yanıt vermekte gecikmedi:
“ABD tarafı yanlış yolda ilerlemeye kararlıysa sonuna
kadar mücadele edeceğini” ve Amerikan menşeli ürün ve hizmetlerdeki yüzde
34’lük tarifeyi yüzde 84’e yükselttiğini açıkladı. Hatta Hollywood filmlerinin
ithalatını yasaklama olasılığını gündeme getirdi. Çin'in tepkisi, Trump'ın tarife
uygulayarak kendisinden bazı ticari tavizler koparmayı başardığı 2017 yılındaki
Çin ile artık aynı ülke olmadığını gösterdi. Artık Pekin, Washington’a karşılık
verme konusunda daha istekli görünüyor ve Amerikan önlemlerine karşı daha
proaktif davranma işaretleri veriyor”. (2)
▪ Avrupa Birliği (AB), badem ve yat dahil olmak üzere çok
çeşitli ABD menşeli ürünlere 15 Nisan’dan geçerli olmak üzere, yüzde 25 tarife
koyma kararı aldı. Dahası bu durum Çin ile AB ve Japonya’yı birbirlerine
yakınlaştırma potansiyeli taşıyor.
“Çünkü Trump'ın geleneksel Amerikan müttefiklerine
karşı uyguladığı gümrük vergileri uluslararası arenada da Çin'in işine yarayacak.
Japonya, Amerikan Hazine Tahvillerini azaltmayı ve aynı zamanda Çin ile ticari
bağlarını güçlendirmeyi tartışıyor. Oysa bu ülke uzun zamandır ABD’nin önemli
bir müttefiki ve Çin’in bölgesel bir rakibi olduğundan, bu hamleler bir yıl
önce düşünülemezdi. Benzer gelişmeler AB ülkeleri arasında da yaşanabilir.
Nitekim İspanya Başbakanı P. Sanchez Brüksel’i Çin ile ilişkilerini gözden
geçirmeye çağırdı. Çin'i kenara itmeyi amaçlayan hamleler ABD'yi izole etmekle
sonuçlanabilir”. (3)
Kısaca, yaygın ve yüksek gümrük tarifeleri
aracılığıyla derinleştirilen ticaret savaşları 21. Yüzyılda emperyalist
devletler ve/veya bloklar arasındaki çelişkilerin artmakta olduğunun bir
göstergesi. Bu çelişkiler (daha önceki paylaşım savaşlarına benzer) yeni bir
paylaşım savaşının öncülü olarak değerlendirilebilir.
Tarifelerin finans piyasalarına olan etkileri
Kapitalizm tarihinde genelde yaşandığı gibi ilk
etkiler finans piyasaları üzerinde görüldü. Dünya borsaları, ABD tahvillerinin
değeri ve petrol fiyatları düştü. Tarifelerin açıklanmasının hemen ardından Brent
Petrol fiyatları 2021 başından bu yana ilk kez varil başına 50 dolar civarına kadar
düştü. Tarife uygulamasının (Çin dışında) 90 gün erteleneceğinin açıklanmasının
ardından 65 dolar civarında kaldı (dünyada petrol fiyatları düşerken Türkiye’de
petrole yapılan zamlar sorgulanmalı).
Borsalar allak bullak!
Aslında Trump'ın göreve gelmesinden bu yana ABD
borsaları inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Trump'ın seçim zaferinin ardından sermaye
dostu bir rejim beklentisiyle borsalar yükselişe geçmişti ancak başkanlığının
üzerinden üç ay geçmeden hisse senetleri düzeltme bölgesini (-yüzde 10) geçti. Tarife
açıklamaları, dayatmaları ve geri almaları, piyasanın 19 Şubat’taki zirvesinden
yüzde 21 geriye düşmesine ve 7 Nisan'daki gün içi işlemlerde kısa süreliğine “Ayı
Piyasası” bölgesine ulaşmasına neden oldu.
Öyle ki fiyatlardaki hızlı düşüş sırasında hassasiyet
arttı ve S&P 500’ün Volatilite Endeksi 60'a yükseldi (endeks 2024 ve 2025
yıllarının çoğunda 12 ila 22 arasında değişmişti). Bu yüksek düzey piyasa
katılımcıları arasında aşırı düzeyde bir tedirginliğe işaret ediyor. Ayrıca,
belirsizlik dönemlerinde genellikle güvenli bir liman olan ABD Tahvil Piyasası
da bu tarife kaynaklı türbülansla sarsıldı: 10 yıllık Hazine Tahvilinin
getirisi 7 Nisan’daki yüzde 3,86'lık seviyesinden yüzde 4,5’e kadar yükseldi
(getirinin yükselmesi tahvilin fiyatının düştüğünü gösterir). Bu durum, hisse
senetleri düştüğünde tahvillerin tam tersini yapma eğiliminde olduğu
düşünüldüğünde, sert ve beklenmedik bir hareketti. (4)
Finans piyasalarının tepkisi karşısında atılan
geri adım!
Reel
ekonomi üzerindeki etkiler
Tarifelerin uluslararası ticaret hacmini daraltması
doğaldır. Uluslararası Ticaret Merkezi’ne (ITC) göre, küresel ticaret yüzde 3-7,
küresel gayri safi yurtiçi hasıla ise yüzde 0,7 oranında daralabilir ve bundan
en çok azgelişmiş ülkeler etkilenecektir. (6)
Diğer yandan, bu gelişme hava kirliliği açısından olumlu
bir sonuç doğurabilir. Zira atmosferdeki karbondioksit emisyonunun yüzde 7’den
fazlası taşıma/ulaştırma faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Böylece tıpkı Covid-19
Pandemisi sırasında olduğu gibi hava kirliliğinde bir geçici düşüş söz konusu
olabilir.
Bu tarifelerin ABD milli gelirini yüzde 1,9 azaltması,
üretimi düşürmesi, ekonomiyi resesyona sokması ve enflasyonun yükseltmesi (stagflasyon)
bekleniyor. Karşı ülkelerin misillemeleri yüzünden ihracatın azalması da söz
konusu olabilir. Ayrıca bu savaş, ağırlaştırılmış gümrük mevzuatı ve
prosedürleri, gereksiz bekletmeler gibi “tarife dışı engeller” le de sürebilir.
Trump inişte!
Nitekim Çin'in tarifeye tepkisinin etkisi henüz tam
olarak ortaya çıkmasa da tarifeler daha şimdiden ABD’de fiyatların artacağı
korkusunu yarattı. Çünkü Amerikalıların satın aldığı giyim ve tüketici
elektroniği ürünlerinin çoğu Çin’den ithal ediliyor. Bunun siyasal sonuçları da
söz konusu olacaktır. Yani tarifelerin Trump'ın popülaritesini arttırmak şöyle
dursun tersine çevirmesi de mümkün.
Dünyanın
en büyük iki ekonomisi arasındaki meta ticaretindeki böyle bir daralmanın kârların
realize edilememesi ve sermaye birikiminin tıkanması ve böylece kapitalist krizin
derinleşmesi anlamında, küresel kapitalist sistem açısından ne denli önemli
olduğunun altının bir kez daha çizilmesi
gerekiyor.
Devam edecek…
Dip notlar:
(1) https://edition.cnn.com/business/trumps-reciprocal-tariffs-countries-list-dg
(4 April 2025).
(2) https://theconversation.com/what-the-spiralling-trade-war-means-for-relations-between-the-us-and-china
(10 April 2025).
(3) Agm.
(4) https://www.voronoiapp.com/current-events/Charting-the-SP-500s-Post-Election-Rollercoaster-Ride
(7 April 2025).
(5) “Trump’s
tariff pull-back and the class character of the capitalist state”, https://www.wsws.org
(11 April 2025).
(6) https://www.reuters.com/world/tariffs-have-catastrophic-impact-developing-countries-worse-than-foreign-aid (11
April 2025).
(7) https://www.reuters.com/world/wto-says-trade-between-us-china-could-decrease-by-much-80
(9 April 2025).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder