DEUTSCHE
BANK’TA NELER OLUYOR?
Mustafa
Durmuş
Deutsche Bank ile ilgili “kurtarılacağı iddiası”
banka yetkilileri tarafından doğrulanmasa da ciddi gözüküyor.
Bankanın sıkıntısı nedir ve bankanın bu durumu sırasıyla;
Almanya, Avrupa ve dünya finans piyasaları üzerinden Dünya ekonomisinde ve
Alman halkı üzerinde nasıl etkiler yaratacaktır?
Banka yakın geçmişte, müşterilerine sattığı ve
milyarlarca avroluk zarara neden olan ipotekli konut kredileri (mortgage)
üzerinden türetilmiş menkul kıymet satışları yüzünden çok büyük bir para cezası
ile karşı karşıya kalmıştı. Bir dönem aktiflerinin tutarı Türkiye’deki tüm
bankaların aktiflerinin tutarından fazla olan Almanya’nın bu en büyük bankası,
hem bu ceza, hem de borsadaki hisse senetlerinin değerinin hızla düşüyor olması
nedeniyle iflas durumuyla karşı karşıya.
Bankanın gelirlerinin % 80’inden fazlası yatırım
bankacılığı kolunun yaptığı ‘spekülatif türev araç ticareti’nden sağlanıyor. Bu
tür spekülatif menkul kıymet ticareti ise kaçınılmaz olarak kötü kullanımlara,
skandallara ve usulsüzlüklere daha fazla yol açıyor. Bu nedenle de sıklıkla
büyük para cezaları söz konusu olabiliyor. Bu konuda en önemli tecrübe 2008
krizi sırasında bazı Amerikan ve İngiliz yatırım bankalarının uygulamalarında
yaşandı.
Banka Alman ekonomisi için çok önemli zira bankanın aktiflerinin
toplamı Almanya’nın milli gelirinin yaklaşık yarısı tutarında ( 1,8 trilyon
dolara yakın). Yani bu bankanın olası bir batışı hem Alman bankacılık
sektörünü, hem de reel sektörünü ciddi olarak etkileyecektir.
‘2008 finansal krizi’nin çıkışında ABD’li büyük
yatırım bankası Lehman Brothers’in (LB) batışının oynadığı önemli rolü
unutmayalım. LB’nin batışının hemen ardından, önce ABD, sonra da Avrupa ve
Japonya’da finans piyasalarında tam bir kredi kuruması (credit crunch)
yaşanmıştı ve devletler bu durumu atlatabilmek için çok büyük çapta nakit parayı
finansal sektöre şırınga etmek durumunda kalmışlardı.
2008 krizi sonrasında gelişen küresel ekonomik
durgunluktan hala çıkılamadığı, ekonomik büyüme hızlarının yerlerde süründüğü,
diğer yandan dünyanın hiç olmadığı kadar büyük borç stoklarıyla ve borçluluk
düzeyleriyle karşı karşıya bulunduğu günümüzde, Deutsce Bank’ın batışı
üzerinden yaşanacak yeni bir Lehman Brothers olayının ekonomik, politik ve jeo
politik etkileri çok daha büyük olacaktır.
Nitekim bu durumun farkında olan IMF, bankanın
durumunu “sistemik risk” olarak niteledi ve gereğinin yapılması için çağrıda
bulundu.
Şimdi ne olacak? Zordaki İtalyan bankalarının
İtalyan devletince kurtarılmasına bir süredir karşı çıkan, bu nedenle de İtalya
ile gerilim yaşamakta olan Alman devleti kendi bankasını kurtarmak durumunda
kalacak mı? Muhtemelen öyle olacak. Zira kendi deyimleriyle Deutsche Bank,
“batırılamayacak kadar büyük bir banka” konumunda.
Ulus devletlerin bir kez daha “kapitalizmi kendinden
kurtarmak için devreye girdiği” anlara tanık olacağız gibi görünüyor. Bunun adı
“kamulaştırma” değil, olsa olsa sermaye yapısını güçlendirerek zamanı
geldiğinde tekrar özel sektöre devretmek amacıyla, şimdilik hisselerinin bir
kısmını (%25) satın alma yoluyla “devletleştirme” olabilir.
Bu tür devletleştirmelerin, başta Alman halkı, işçi sınıfı ve diğer emekçiler olmak üzere, toplumun
çok büyük bir kısmına her hangi bir fayda sağlamasını bir yana bırakın, zarar
vereceği açıktır. Zira ortaya çıkan hasar, zarar yeni vergilerle, bütçe
kısıntılarıyla, işsizlikle, yoksullaşma ile bu kesimlerin sırtına bindirilecektir.
Bunun Avrupa’da diğer toplumlara da yansıması kaçınılmaz olacaktır.
Aslında çok uzağa ve çok geriye gitmeye gerek yok.
Sadece 15 yıl önce, 2001 krizi sonrasında Türkiye’de batan 25 civarındaki
bankanın toplam zararının, resmi açıklamaya göre, 100 milyar doları bulduğunu hatırlayan var mı? Dahası
bu zararın ne kadarı, bu zarara neden olan banka sahiplerinden ve dönemin politikacılarından
ve bürokratlarından tahsil edilebildi, kaç tane bankacı hapis yattı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder