Aşılamadaki
sorun: Halk mı mesafeli, iktidar mı yeterince gayretli değil?
Mustafa
Durmuş
31 Temmuz 2021
Sağlık Bakanı Koca’nın Çarşamba günü yaptığı açıklamalara göre; Covid-19 vaka sayısında son bir haftada en fazla artış şu 5 ilde görüldü: Siirt, Diyarbakır, Bitlis, Giresun ve Iğdır. (1)
Bakan’a göre vaka sayısındaki artış ile
aşılanma oranı ve hızı arasında ters yönlü bir ilişki var. Öyle ki aşılamanın
çok yavaş olduğu illerde vaka sayıları çok hızlı artıyor.
Diğer yandan her 4 insanımızdan 1’inin,
muhafazakâr tutum ve aşının olası yan etkileri yüzünden aşı karşıtı olduğu ya
da aşı konusunda tereddütler yaşadığı da ileri sürülüyor.
Nüfus 84 milyon mu, 90 milyon mu?
Bu arada toplum bağışıklığı açısından henüz
yeterli bir aşılama düzeyinde olmadığımızın da altını çizelim. Resmi verilere
göre 84 milyonluk nüfusun yüzde 30’u ancak aşılanabilmiş durumda.
Ancak ülkede yaşayan 6 milyon civarında
sığınmacı var. Bunların aşılanma durumuna ilişkin resmi ya da gayri resmi
hiçbir bilgi yok. Bakanlık bunu da dert etmiyor gibi. Yüksek ihtimalle sığınmacılar arasındaki
aşılanma oranı çok düşük.
Dolayısıyla sığınmacıları da kattığımızda
aşılama oranının yüzde 30’un altına düşmesi kaçınılmaz. Kaldı ki toplum bağışıklığı için bu oranın
yüzde 60-70’in üzerinde olması gerekiyor.
Kısaca Salgından kurtuluşun çok hızlı
aşılanma ve maske-mesafe ve temizlik kurallarına uygun hareket etme olduğu
kesin.
O halde aşılanma neden beklendiği gibi
gitmiyor?
Aşılama
konusundaki tereddütler?
Kuşkusuz aşılamanın yavaş gitmesinin
birçok nedeni var. Öncelikli olarak, yeterli aşı yoksa ya da aşıya
erişme zorlukları mevcutsa (etkin işlemeyen randevu sistemi gibi) yeterince aşılama yapılamaz.
İkinci olarak,
aşılama, deyim yerindeyse tam bir seferberlik gibi hayata geçirilmeli. Siyasal
iktidar tüm kaynaklarını ve enerjisini bunu için kullanmalı. Bütünlüklü bir
aşılama kampanyasına önce siyasal iktidar sahip çıkmalı ve tereddüt içindeki
yurttaşları ikna etmeli. Buna dönük yeterli bir çabayı da görebilmek mümkün
değil.
Bu konuda iktidarın aşı karşıtı kendi
muhafazakâr seçmenini karşısına almak istememesi gibi bir tutum söz konusu
olabilir. Çünkü genel olarak aşılamanın en düşük olduğu iller AKP oylarının en
yüksek olduğu iller. İlk 5 il arasında sayılan Giresun bunun en somut örneği.
Üçüncü olarak,
bu ülkede devlet ve devleti yönetenlerin böyle büyük salgınlarda dahi doğru bilgiyi
halka paylaşmadıkları, yeterince şeffaf olmadıkları gibi bir gerçekle yüzleşmek
durumundayız. Bu da aşılamanın arkasındaki başka niyetlerin olup olmadığı
konusunda spekülasyonlara ve kafa karışıklığına neden oluyor.
Son olarak,
Covid-19 aşısının erkek üretkenliğini öldürdüğü ya da kısırlığa neden olduğu ve
birçok cinsel soruna (sertleşme gibi) yol açtığı biçiminde ciddi düzeyde bir
yanlış algı söz konusu. Aşı konusunda tereddütlü olanların bir kısmının da (tüm
dünyada olduğu gibi) aşının bu sözde yan etkileri yüzünden aşı olmadıkları
yönünde yaygın bir kanı mevcut.
Aşı
mı, virüs mü? Hangisi kısırlığa neden oluyor?
Oysa yenilerde yayınlanmış olan bilimsel bir
makale bunun tam tersi bir iddiayı ileri sürüyor ve bunu kanıtlıyor. (2) Bu
çalışmaya göre, ABD’de Miami Üniversitesi Üroloji Bölümünde görev yapan bir
grup bilim insanının yaptığı araştırmalar Covid-19 aşılarının erkeklerde
kısırlığa ya da cinsel sorunlara yol açmadığını, buna karşılık Covid-19 virüsünün
(SARS-Cov-2) bu sorunlara neden olduğunu
ortaya koyuyor.
Bu araştırmalardan biri Covid-19’dan ölen
6 hastanın testislerinden alınan doku örneklerinin incelenmesine dayanıyor.
Buna göre 1 hastanın testislerinde virüs saptanırken, 3 hastada sperm sayısında
ciddi bir azalma görüldü. Tedavi sonucunda hastalıktan kurtulan 1 başka
hastanın testislerinde (tedaviden 3 ay sonra yapılan tetkiklerde) hala virüsün mevcut
olduğu ortaya çıktı.
Covid-19’un erkeklik cinsel organının
işlevini de (sertleşme sorunu gibi) olumsuz yönde etkilediği bu çalışmalarda
ortaya çıktı. Öyle ki 2 hastada teşhisten 6-9 ay sonra dahi işlev bozuklukları
yaşandığı görüldü. Bu durum virüsün neden olduğu enfeksiyonun penise yeterince
kan gelmesini önlemesi ile açıklanıyor. Ayakta tedavi gören hastalardan 1’inde
de hala işlev bozukluğu yaşandığı da bulgular arasında.
Bu tespitler şaşırtıcı değil zira Covid-19
öncesinde benzer araştırmalarda da virüsün testislere sızması durumunda sperm
üretiminin azaldığı, kısırlığın başladığı ve cinsel işlev bozukluklarının
yaşandığı belirlenmişti.
Aynı ekip bu kez aşının erkek üretkenliği
ve cinsel işlev üzerindeki etkileri araştırdılar. Pfizer/Biontech ve Moderna
aşılarının etkilerini 45 yetişkin erkek üzerinde denediler.
Sonuç olarak aşının kısırlığa ya da işlev
bozukluğuna (tek bir hastada dahi) yol açmadığı bulgusunu elde ettiler.
Özcesi aşılama hızının artırılması, aşının
gerekliliğinin tüm topluma anlatılması, bu konudaki tereddütlerin ortadan
kaldırılması gerekiyor.
Dip notlar:
(1) https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/son-dakika-fahrettin-koca-en-cok-vaka-artisi-olan-illeri-acikladi
(28 Temmuz 2021).
(2) https://theconversation.com/covid-19-could-cause-male-infertility-and-sexual-dysfunction-but-vaccines-do-not
(26 July 2021).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder