2020
BÜTÇESİ ÜZERİNE BAZI NOTLAR (1)-
Güvenlik
Harcamaları, Askeri Sanayi Karması Sektör ve Devlet Mali Krizi
Mustafa
Durmuş
5
Aralık 2019
2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi bugünlerde T.B.M.M
Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Çok büyük bir ihtimalle kabul edilecek ve 1
Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek.
DÜNYADA
NEO-LİBERAL HEGEMONYA SARSILIYOR, KİTLESEL TEPKİLER ARTIYOR
Bu bütçe, dünyada neo-liberal hegemonyanın inişe
geçtiği ve kapitalizme yönelik eleştirilerin ve Arjantin’den, Peru’ya,
Kolombiya’ya, Şili’ye, Ekvator’a, Lübnan’a ve İran’a kadar uzanan geniş bir
coğrafyada protesto eylemleri ve halk isyanları biçiminde kendini gösterdiği,
kapitalist sistemin meşruiyetini yitirmeye başladığı bir süreçte görüşülüyor.
Türkiye’de ise, bir yandan artan intihar eylemleri gibi
eylemler işsizliğin artık sosyal bir kriz haline dönüştüğünü gösterirken,
yapılan anketler ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, gelir bölüşümü
adaletsizliği gibi ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm üretemeyen ve giderek
otoriterleşen rejimin toplumsal tabanını hızla yitirdiğine işaret ediyor.
TÜRKİYE
EKONOMİSİNİN KRİZİ BİÇİM DEĞİŞTİREREK SÜRÜYOR
Her ne kadar TÜİK bu yılın üçüncü çeyreğinde
ekonominin binde 9 oranında büyüdüğünü açıklasa da (1), bu büyümenin ağırlıklı
olarak devletin nihai tüketim harcamalarındaki artıştan (yüzde 7,0) kaynaklandığı,
sabit sermaye yatırımlarındaki düşüşün ise (yüzde - 12’6 oranında) devam
ettiği, dolayısıyla da büyümenin sürdürülebilir olmadığı anlaşılıyor.
Bu niteliğiyle ekonomik büyüme 2020’de hedeflendiği
gibi yüzde 5 dahi olsa emekçi halkların işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk
gibi sorunlarına çözüm getirmekten çok uzak. Çünkü böyle bir büyüme toplumsal sorunları
gizlemeye yarayan bir araç olmaktan öte bir işleve sahip değil.
Yani Türkiye ekonomisi 2015 yılından bu yana
sürdürdüğü yavaşlamasını 2018 yılının başlarından itibaren ekonomik kriz ile
devam ettiriyor. Ekonominin bir yıl boyunca küçülmesine, yüksek enflasyona ve
tarihsel zirve yapan işsiz sayısına ilave olarak, “ödemeler dengesi-döviz
krizi” olarak başlayan kriz, özel sektörün dış borç krizi ve bankacılık krizi
şeklindeki “finansal kriz” riskini artırırken, kriz yeni bir aşama olarak “devletin
mali krizine” dönüşüyor.
Ekonomiyi üçüncü çeyrekte pozitif büyüten devlete ait tüketim
harcamaları ise bütçe açığını daha da artırarak bu krizi derinleştirmeye hizmet
ediyor.
TÜRKİYE
EKONOMİSİNİN KRİZİNİN 3 DİNAMİĞİ
Bu süreçte Türkiye ekonomisini krize sokan üç dinamik
sırasıyla şunlar oldu:
(i) Türkiye ekonomisinin emperyalist-kapitalist dünya
sistemine eklemlenme biçimi. Kısaca Türkiye küresel sermaye hareketlerindeki
büyük çaptaki dalgalanmaların, gidiş gelişlerin sonucunda belirli aralıklarla
krize giriyor.
(ii) Kürt sorununda müzakereye dayalı çözüm sürecinin
sona erdirilmesi ve tekrar askeri çözümlere dönülmesi ve Suriye’deki savaşın
parçası haline gelme durumu (bütçe ve genel ekonomi üzerindeki etkileri
aracılığıyla) krizi tetikledi.
Öyle ki iç ve dış güvenlik harcamalarına Merkezi
Yönetim Bütçesinden ayrılan pay: 2017’de 64 milyar TL civarında iken, 2018’de bu tutar 84,5 milyar TL’yi aştı (2).
(iii) FETÖ-AKP ittifakının dağılmasının yol açtığı ve
15 Temmuz Darbesi ile sonuçlanan politik kriz ve ardından gelen OHAL uygulamaları
sermaye çıkışlarına, ekonomiye olan güven yitimine ve yatırımların durmasına yol
açtı.
Nitekim bu gelişmelerin bütçe üzerindeki etkilerini
doğrularcasına Koç-Eaf-Tüsiad Raporu (3), 2017 sonu itibariyle iç ve dış
güvenlik kurumlarının toplam olarak merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık yüzde 11’i
civarında kaynak kullandığını açıkladı (adalet hizmetlerine ayrılan pay da dâhil
edildiğinde bu yüzde 12’yi aşıyor).
DEVLETİN
MALİ KRİZİNİN 3 GÖSTERGESİ: BÜTÇE AÇIĞI, HAZİNE NAKİT AÇIĞI VE DEVLET
BORÇLANMASI
Son üç yıldır (özellikle de son bir yıldır) bu göstergeler
çok kötüleşti. Bütçe açığı sadece bu yılın ilk 6 ayında (-) 78,6 milyar TL’yi
buldu ve daha yılın yarısında), geçen yılkı toplam açığın yaklaşık yüzde 108’ine,
bu yılki hedef olan 80,6 milyar TL’lik açığın yüzde 97,5’ine erişti.
Tarihsel olarak en yüksek Faiz Dışı Açık (FDA)
gerçekleşti. Geçen yılın ilk 6 ayında (-)
12,3 milyar TL faiz dışı açık verilmiş iken, bu yılın ilk 6 ayında bu 2,3 kat (yüzde
230 oranında) artarak (-) 27,8 milyar TL’ye çıktı.(4) Bu açığın hızla büyümesi
devletin yapısal bir mali kriz riski (dolayısıyla borçlanma yönündeki baskı)
içinde olduğuna işaret ediyor.
Artık sorun sadece yüksek faiz ödemeleri değil çünkü
faiz ödemeleri düşüldükten sonra dahi bütçe çok ciddi açık veriyor. Bu da
devlet maliyesinin dengesizliğine neden olan bazı yapısal faktörlerin devrede
olduğunu gösteriyor. Devlet harcamalardaki artışın bütçe gelirlerindeki artışın
bir buçuk katı, vergi gelirlerindeki artışın ise dört katından fazla olması bu
gelişmede etkili oldu.
Bir yandan faiz ödemeleri (ilk 6 aylık dönemde faiz
ödemelerinin artış hızı yüzde 50,1 oldu), diğer yandan sermaye destekleri
şeklindeki harcamalar ve özellikle inşaat ve enerji sektöründe faaliyette
bulunan bazı şirketlerin kurtarılması için yapılan harcamalar hızla arttı.
GÜVENLİK
HARCAMALARINA AYRILAN DEVASA KAYNAK VE YILDIZI PARLAYAN ASKERİ SANAYİ KARMASI
SEKTÖRÜ
Kimilerine göre “güvenlik harcaması” (savunma ve iç güvenlik
gibi), kimilerine göre “askeri ve otoriterleşmeye dönük harcamalar” kimilerine
göre ise “savaş harcamaları”nda daha önce görülmemiş ölçüde bir artış
gözlemleniyor.
Tabloda (5) 2020 yılına ilişkin Merkezi Yönetim
Bütçesi ödeneklerinin dağılımı gösteriliyor. Bu dağılıma bakıldığında ülkedeki
hem kamusal kaynakların, hem de ekonomide yaratılan değerin önemli bir kısmının
nasıl iç ve dış güvenlik için kullanıldığı anlaşılıyor.
Öyle ki sermayelerinin tamamına yakını devlete ait
olan Aselsan, Roketsan, Savunma ve Hava Sanayi, TAİ, STM gibi Askeri-Sanayi
Karmasının yerel örneklerini oluşturan şirketlerin güvenlik hizmetine dönük
üretimleri için kullandıkları kaynak olan 98,5 milyar TL de dâhil edildiğinde
ekonomiden ayrılan toplam kaynak miktarı 249 milyar TL’ye yükseliyor (bütçenin
yaklaşık yüzde 23’ü). Bu rakama Savunma Sanayi Destekleme Fonu, TSKGV gibi fon
ve vakıfların harcamalarının dâhil edilmediğini hatırlatalım.
HAZİNE
NAKİT AÇIĞI 2 KATINA ÇIKTI
Bu yılın ilk 10 ayında Hazine nakit açığı geçen yılın
aynı dönemine göre iki katına çıkarak (-) 101,7 milyar TL’ye fırladı. (6) Merkez
Bankasının el konulan kaynakları olmasaydı açık (-) 148 milyar TL’ye çıkacaktı.
Böylece artık siyasal iktidar açısından geriye sadece yeni borçlanma yapmak ve
yeni vergiler koymak yolu kaldı. Torba Yasa ile borçlanma limiti yükseltilirken
üç yeni vergi getirildi.
DEVLET
BORÇLANMASI HIZLA ARTIYOR
Bütçe ve Hazine nakit açığındaki hızlı artış devletin
hızlı borçlanmasına neden oluyor. Öyle ki 2001 yılının ikinci çeyreği
itibariyle brüt kamu borç stoku 147,1 milyar TL iken, politik krizin
olgunlaştığı 2016 yılının ikinci çeyreğinde bu rakam 690,9 milyar TL’ye ve 2019
yılının ikinci çeyreğinde 1,3 trilyon TL’ye yükseldi. (7) Yani brüt kamu borç stoku son 18 yılda tam 9
kat; 2016 yılından bu yana ise 2 kata yakın arttı.
Bu yılın ilk 6 ayında ise, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 100 artışla, yoğun bir
borçlanma yaşandı ve toplamda 78,2 milyar liraya yakın yeni nakit borç alındı.
Bu yıl için limit 70 milyar lira artırıldı.
Kısaca, içine düştüğü mali krizi aşabilmek için iktidar
bloku; sadece yeni vergiler koymakla ve temel mal ve hizmetlerin fiyatlarına
sürekli zam yapmakla kalmıyor, ayrıca giderek artan borçlanmayla halktan kaynak
transfer etmeye devam ediyor.
Bu gidişatın sonu (borçların reddedilmesi olmayacağına
göre) monetizasyon, yani karşılıksız para basma ve devamında enflasyon,
devalüasyon ve döviz krizine geri dönmek olursa bu sürpriz olmayacaktır.
…devam
edecek
DİP
NOTLAR:
(1) TÜİK,
Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla, III. Çeyrek: Temmuz - Eylül, 2019, http://tuik.gov.tr (2 Aralık 2019).
(2) T.C.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Yıllık Bütçe
Gerçekleşme Raporları 2018 ve 2019.
(3) KOÇ,
EAF, TÜSİAD, Merkezi Yönetim Bütçesi
Takip Raporu III- 2018/I Bütçe Uygulama Sonuçları, s. 62-64.
(4) T.C.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aylık Bütçe
Gerçekleşmeleri Raporu (Haziran
2019), s. 1-4.
(5) 2020
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve Bağlı Cetveller, 2020’ye ait
öngörüler ve ilgili şirketlerin bilançolarından hesaplanmıştır.
(6) T.C.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2019 Yılı Hazine Nakit Gerçekleşmeleri, https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri
(7Kasım 2019).
(7) T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kamu Brüt
Toplam Borç Stoku (2000-2019), https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri
(30 Eylül 2019).
Bir işletme kredisi, kişisel krediler, konut kredisi kredileri, araç kredileri, öğrenci kredileri, konsolidasyon için teminatsız krediler, proje finansmanı vb. Mi arıyorsunuz? Kredi için doğru çözümleriz! Şirketlere ve bireylere% 2 faiz oranı düşük ve uygun fiyatlı krediler sunuyoruz. Bu nedenle, acil ve güvenli bir krediyle ilgileniyorsanız. Daha fazla bilgi için, lütfen bugün bize e-posta gönderin: Via: Elegantloanfirm@hotmail.com.
YanıtlaSilEgitim ve sınavlarda gelinen nokta çok acı
YanıtlaSiltus forumlarında iddialar “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com tus forumunda övünme ve güç gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını, ilişkilerini, bağlantılarını, görüşmelerini maddi güç ve fetö paralel yapı veya başka bir cemaat örgüt dava yapı bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik iddia edildigi gibi feto paralel fethullah gülen mensubu mudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve böyle olsa da olmasa da özkaya özel hayatı kendi tercihidir bu kısmına saygı duyulmalı ancak 15 Temmuz olayları davası gazileri ve şehitlerini yaşamış bu ülkede ilişkiler ağı Ağacın Kurdu kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesiyle bu kişinin kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçuk biricik in de açıklama ve videolarında net bir aksi beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata dusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan Drtus.com tus/dus/eus forum sitesinde ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te sağlık bakanlığında muhatap kabul ediliyor itibar görüyor beyanları zaten malumun ilanı beklenen bir durum . Geçmiş yıllardaki Konya Beyaz Kalem olayındaki gibi bundan çıkan, anlatılan veya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı belgeleri videoları rezaleti..
ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim avukat savcı sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden hak arıyor tarzı kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve zaman aşımı türü örtbaslarin siyasette milletvekili Prof.Dr. ÖSYM ve YÖK ' teki kirli bağlantıları, telefon mail iletişim ve irtibatlı kişileri Dolar Euro Dinar Dirhem Afyon Esrar ne kullanıyorlarsa Ali Veli Halil Bilal İsa Musa Sema Esma Ayşe Fatma Fatih Burhan Nurhan Orhan Muharrem Mükerrem Naim Saim Rabia Safiye Nazife Hafize Binnur Zin Nur Rahmi Rahim adları her kimse kimdir bunlar bulunmalı ve hala ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü sürece . .
seffaf olmasi gereken kurumların kanser gibi hasta hastalıklı enfekte bir ilişki zinciri değil mi?
Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi?