“SİMİT SARAYI” DEVLETLEŞTİRMESİ, ÖZEL
OKUL BATIŞI DERKEN “AHBAP-ÇAVUŞ AKRABA KAPİTALİZMİ” VE DERVİŞ’İN UZATTIĞI “CAN
SİMİDİ”
Mustafa Durmuş
15 Aralık 2019
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan bir rapora göre(1):Türkiye’de, 1986- 2016
yılları arasında yapılmış olan 68 milyar dolarlık özelleştirmenin yüzde 87. 9’u
AKP Hükümetleri döneminde yapıldı.
Yani mevcut
siyasal iktidar Cumhuriyet tarihinin sadece iç ve dış borç şampiyonu
değil, aynı zamanda özelleştirme şampiyonu.
İktidar son
zamanlara kadar her fırsatta özelleştirme yanlısı olduğunu açıkladı, buna karşı
çıkanları geri kafalılıkla, dinozorlukla itham etti.
Sağlık ve
alt yapı hizmetlerini de Kamu Özel İşbirliği Modeli altında özelleştirirken,
sadece 20 Şehir Hastanesi üzerinden önümüzdeki 25 yıl boyunca gelecek nesilleri
142 milyar doların üzerinde bir ödeme yükümlülüğü (2) altına sokmakta bir sorun
görmedi.
Hatta
ısrarla Tank Palet Fabrikasının işletmesini Katar sermayeli bir yerli kuruluşa
devrederek özelleştirdi. Bu arada Kanal İstanbul Projesi güzergâhı üzerinde yer
alan onlarca dönümlük arazinin de Katar Emirinin bir yakınınca satın alındığı(3)
ortaya çıktı.
O halde neden,
T. Varlık Fonu’na devredilmiş bulunan Ziraat Bankası’na bağlı bir girişim sermayesi
şirketi üzerinden Simit Sarayı’nın yüzde 51 hissesini satın almak yoluyla (4)
devletleştiriyor?
Buna
karşılık örneğin yüzlerce okula sahip bir Özel Eğitim Kurumunun batmasına izin
veriyor, çocukların mağdur olmasına rağmen (5) onu devletleştirmiyor?
Yeniden
devletleştirmeyi savunmayan, yeni bir kamusallık anlayışında meselenin ele
alınması gerektiğine inanan bir bakış açısından sormadan edemiyoruz: Eğitim hizmeti, simit kadar değerli değil mi?
Ve ya simidi eğitimden daha değerli ve toplumsal olarak daha önemli kılan şey
nedir? Ya da iktidar için sadece İmam –Hatip Okulları ve Meslek Liselerinde
verilen eğitim mi değerlidir?
Bundan sonra
bu alanda ortaya çıkabilecek gelişmeleri anlayabilmek için bugünden şu
soruların yanıtlarını aramamız gerekiyor:
▪Siyasal iktidarın yeni yönelimi bundan böyle
devletleştirmeler midir?
▪Siyasal iktidarın ekonomiye olan müdahale politikalarını bundan
böyle pragmatizm mi yönlendirecek?
▪”Eş-Dost-Akraba Kapitalizminin” bu özelleştirme ve devletleştirmelerde
etkisi var mı?
Bu arada
mevcut siyasal iktidarın ekonomi stratejisinin temelini oluşturan “Güçlü
Ekonomiye Geçiş Programının” mimarı Kemal Derviş iki gün önce bir yazısında “Crony
Capitalizm” adı altında bu Ahbap-Çavuş-Akraba Kapitalizmini anlatıyor (6).
Merakla bizden
de bahsediyor mu diye baktığımızda maalesef bunu Çin, Rusya ve Orta Doğu’daki
bazı Arap ülkeleriyle sınırlı tuttuğu görülüyor. Tam da “bizde ne olduğunu
anlayabiliriz artık” derken Derviş bunu uzattığı can simidiyle boşa
çıkartıyor(!) Demek ki neymiş bizdeki Ahbap-Çavuş-Akraba Kapitalizmi değilmiş
(!)
▪Son olarak kuşkusuz şu sorunun
yanıtını aramalıyız: Bundan böyle emek örgütleri bu gelişmeler karşısında nasıl bir tutum almalı,
nasıl bir demokratik mücadele biçimi örgütlemelidir?
DİP NOTLAR:
(1) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Türkiye’de Özelleştirme, 2016, s. 11.
(2) “CHP raporu: Şehir hastanelerinin 25
yılda kamuya getireceği yük 142 milyar dolar”, https://t24.com.tr (14 Kasım 2019).
(3) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1708157/katarin-kanal-aski...-44-donum-arazi-satin-aldi.html (14 Aralık 2019).
(4) http://www.diken.com.tr/simit-sarayinin-yuzde-51-hissesi-ziraat-girisime-devrediliyor/(13 Aralık 2019).
(5) https://t24.com.tr/haber/doga-koleji-aciklama-yapmadi-veliler-oturma-eylemine-basladi
(14 Aralık 2019).
(6) Kemal Derviş, “Cronies everywhere”, https://www.project-syndicate.org
(13 December 2019).
Bir işletme kredisi, kişisel krediler, konut kredisi kredileri, araç kredileri, öğrenci kredileri, konsolidasyon için teminatsız krediler, proje finansmanı vb. Mi arıyorsunuz? Kredi için doğru çözümleriz! Şirketlere ve bireylere% 2 faiz oranı düşük ve uygun fiyatlı krediler sunuyoruz. Bu nedenle, acil ve güvenli bir krediyle ilgileniyorsanız. Daha fazla bilgi için, lütfen bugün bize e-posta gönderin: Via: Elegantloanfirm@hotmail.com.
YanıtlaSil